23. Hukuk Dairesi 2015/1082 E. , 2015/1515 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili, davacıların hissedarı oldukları ... 28848 ada 7 parselde kayıtlı arsa hissedarları ile davalı şirket arasında 28848 ada, 1, 2 ve 8 parsellerde bulunan arsalarla birleştirmek suretiyle inşaat yapılması için haricen gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, 7 no’lu parselin diğer paydaşları ve diğer parsellerin malikleriyle anlaşma sağlanamadığını, sözleşmenin geçersiz olduğunu ve ifa imkansızlığı bulunduğunu ileri sürerek, davalıya devredilen tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; sözleşmenin geçerli olduğunu, davacıların müvekkilinin gerekli işlemleri yapması için belirlediği vekilleri azlettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalı şirket tarafından dava konusu taşınmazlar üzerinde herhangi bir inşaat faaliyetinin yapılmadığı, inşaat ruhsatının alınmadığı, sözleşmenin adi yazılı olması nedeniyle geçersiz olduğu ve davacıların fesih hakkının doğduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında, tarihsiz ve adi yazılı ve bu haliyle, kural olarak, resmi şekle uygun yapılmadığından, geçersiz arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin varlığı çekişmesizdir. Ancak, sözleşme uyarınca, 28848 Ada 7 parsel numaralı taşınmazda paydaş olan davacılar tarafından tapuda bir kısım paylar davalı yükleniciye devredilmiş olmakla, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu"nun 30.09.1988 tarih ve 1987/2 E., 1988/2 K. sayılı ilamı gereğince, artık, sözleşmenin şeklen geçersiz olduğunun ileri sürülmesi, iyiniyetli olarak kabul edilemez.
Anılan sözleşmede de kayıt altına alındığı gibi, taraflar açıkça, sözleşme konusu parselin, diğer paydaşları ve komşu parsel malikleri ile de, anlaşma yapılması gerektiğini bilmektedirler. Keza, sözleşmede, işin süresi de, bu doğrultuda, diğer paydaş ve komşu parsel malikleri ile sözleşmeler imzalandıktan sonra, 3 ay içinde ruhsat alınıp, bunu takiben 3 yıl içinde inşaatın tamamlanıp teslim edileceği şeklinde kararlaştırılmıştır.
Dosya kapsamına göre, davacılar paylarını, 25.05.2012 ile 27.06.2012 tarihleri arasında tapuda davalıya devretmişlerdir. Ne var ki, davacılar, sözleşme uyarınca 7 numaralı parsel ile tevhid edilecek 1, 2 ve 8 numaralı parsel sayılı taşınmazların paydaşlarıyla da sözleşme yapması için gereken makul süreyi davalı yükleniciye tanımadan, 25.01.2013 günü eldeki davayı açmışlardır. Aynı dönemde, yüklenicinin, önemli sayıda paydaşla sözleşme yaptığı ve bunları dosyaya ibraz ettiği, yani, anılan süreyi de boş geçirmediği anlaşılmıştır.
Hal böyle iken, davacıların da bildiği ve dürüstlük kurallarına göre tahammül etmeleri gereken uygun süreyi beklemeden açtıkları davanın reddi yerine, hatalı yorumla yazılı şekilde kabul edilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.