2. Ceza Dairesi 2017/1146 E. , 2017/2699 K.
"İçtihat Metni"Nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından sanık ... hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 32/1. maddesi uyarınca koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbiri uygulanmasına dair AKŞEHİR Asliye Ceza Mahkemesinin 07/07/2014 tarihli ve 2013/421 değişik iş sayılı karar aleyhine ... Bakanlığınca verilen 25/01/2017 gün ve 10648-2016-Kyb kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/02/2017 gün ve 2017/7055 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 32/1. maddesinde “Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur.” ve aynı Kanun"un 57/1. maddesinde yer alan “Fiili işlediği sırada akıl hastası olan kişi hakkında, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilir. Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilen akıl hastaları, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınırlar.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, sanık hakkında üzerine atılı bulunan suçlar bakımından kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilemeyeceği, mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda anılan madde kapsamında kaldığı anlaşılan sanık hakkında ceza verilmeyip, güvenlik tedbirine hükmedilmesi gerekeceği gözetilmeksizin, kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair kararı müteakip, yazılı şekilde sanık hakkında güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından yapılan soruşturma sırasında, Konya Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 20.11.2013 tarih, 2013/3589 sayılı raporu ile orta veya ağır derecede mental retardasyon nedeniyle ceza ehliyetini etkileyecek derecede akıl zayıflığı bulunduğu belirlenen şüpheli hakkında, Akşehir C. Başsavcılığınca, kovuşturmaya yer olmadığına, 5237 sayılı TCK"nın 32/1. maddesinin uygulanması ile aynı Kanun’un 57. maddesi uyarınca koruma ve tedavi amaçlı akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanması için mahkemesinden talepte bulunulmasına karar verilip, yazılan müzekkere üzerine Akşehir Asliye Ceza Mahkemesince, 07.07.2014 tarih, 2013/421 D. İş sayılı karar ile 5237 sayılı TCK"nın 32/1. maddesi gereğince sanık hakkında koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir.
5237 sayılı TCK’nın 32/1. maddesinde, “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Ancak bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur.” şeklindeki yasal düzenlemeden, 32/1. madde kapsamındaki kişiler hakkında kamu davasının açılacağı, suçun sabit görülmesi durumunda ceza verilmeyeceği, ancak güvenlik tedbirine hükmolunacağı anlaşılmaktadır. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.04.2008 gün, 2008/22-80 sayılı kararında vurgulanan, “akıl hastalığının saptanması durumunda yapılacak uygulamanın sınırlarını belirleme açısından, işlenen fiilin suç oluşturup oluşturmadığı, oluşturuyor ise suç vasfının belirlenmesi, gerek sübuta ve gerekse vasfa ilişkin gerekçeli değerlendirmenin hükme dercedilmesi zorunluluğu”, ancak usulüne uygun açılmış bir davada yapılacak yargılama ile mümkündür.
5271 sayılı CMK"nın 172. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığı kararı, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delillerin elde edilememesi veya kovuşturmanın izne tabi olması ve yetkili merciince izin verilmemesi gibi kovuşturma olanağının bulunmaması hallerinde verilmelidir. Buna karşın, şüphelinin, akıl hastalığı nedeniyle TCK’nın 32/1. maddesinden yararlanması gerektiğinin tıbben saptanması durumunda, hakkında güvenlik tedbiri uygulanması yönünden, atılı suçu işlemiş olduğunun yapılacak yargılama ile sabit görülmesi zorunluluğu nedeniyle kovuşturmama kararı verilmesi olanağı bulunmadığından, Akşehir Cumhuriyet Başsavcılığının kamu davası açmaksızın, tedbir uygulanması isteminin, mahkemece reddine karar verilmesi gerekirken, usulüne uygun açılmış bir dava olmadığı halde koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (AKŞEHİR) Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 07.07.2014 gün, 2013/421 D. İş sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, 08.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.