
Esas No: 1992/5878
Karar No: 1993/5279
Karar Tarihi: 20.12.1993
Danıştay 9. Daire 1992/5878 Esas 1993/5279 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Otobüs işletmeciliği yapan bir kişinin hesaplarının incelenmesi sonucu, satın alınan otobüs için ödenen vade farklarının tamamının gider olarak kabul edildiği tespit edilmiştir. Vergi Mahkemesi, vade farklarının maliyet bedeline eklenerek amortisman yoluyla yok edilmesi gerektiğini ve doğrudan gider olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. Ancak bir hakim, olayın doğrudan alışla ilgili olması nedeniyle vade farkının maliyet bedeline ekleneceğini savunarak ayrışık oy kullanmıştır. Kararda belirtilen kanun maddeleri 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 262, 270 ve 273. maddeleridir.
Daire : DOKUZUNCU DAİRE
Karar Yılı : 1993
Karar No : 5279
Esas Yılı : 1992
Esas No : 5878
Karar Tarihi : 20/12/993
OTOBÜS İÇİN ÖDENEN VADE FARKININ, MALİYET BEDELİNE EKLENEREK AMORTİSMAN YOLUYLA YOK EDİLMESİ MÜMKÜN OLMAYIP, DEFATEN GİDER YAZILACAĞINDAN BİR DEFADA İNDİRİLEBİLECEĞİ HK.
Otobüs işletmeciliği ve nakliyecilik faaliyeti ile uğraşan yükümlünün hesaplarının incelenmesi sonucu düzenlenen rapor ile, 27.10.1987 tarihinde satın alınan otobüs için satıcı firmaya ödenen vade farklarının, iktisadi bir kıymet olan otobüsün maliyetine eklenerek amortisman yoluyla itfa edilmesi gerekirken tamamının gider yapıldığının saptanması üzerine, anılan rapora dayanılarak 1990 Temmuz dönemi için ikmalen tarholunan kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı; mahkemelerinin … ve … esaslarında kayıtlı, 1988 ve 1989 dönemi gelir vergisi ihtilaflarına ait dosyalarda ödenen vade farkları, 213 sayılı Kanunun 262, 270 ve 273.maddelerin de belirtilen giderler arasında sayılmadığı gibi, giderlerin ne şekilde değerlendirileceği hakkında anılan Kanunda da herhangi bir hükmün bulunmadığı, yıllar itibariyle vade farkları ödendikçe iktisadi kıymetin maliyetine eklenmesi ve yanlız eklenen miktarın amortismana tabi tutulmasının, aynı iktisadi kıymet için her yıl uzayarak değişen bir sürenin ortaya çıkmasına neden olacağı, bu durumun amortismanın hesaplanmasında ve bu kayıtların incelenmesinde güçlük doğuracağı belirtilerek yapılan cezalı gelir vergisi tarhiyatının yerinde olmadığına karar verildiğinden, ikmalen salınan cezalı katma değer vergisinde de isabet bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek tarholunan cezalı katma değer vergisini kaldıran Vergi Mahkemesi kararının; vade farklarının gider yazılmasının mümkün olmadığı, bunların otobüs maliyetine eklenerek, amortisman yoluyla yokedilmesinin gerektiği ileri sürülerek bozulması isteminden ibarettir.
Temyiz edilen … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan mahkeme kararının onanmasına karar verildi.
AYRIŞIK OY:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 262.maddesinde; maliyet bedelinin, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamı olduğu hükme bağlanmıştır.
Olayda da vade farkının satın alınan malın doğrudan alışı ile ilgili olması, alıcı ve satıcı ile serbest piyasa koşulları altında gerçekleştirilen fiatın bir unsuru bulunması nedeniyle, anılan vade farkının maliyet bedeline eklenerek amortisman yoluyla yok edilmesi gerekmekte olup, doğrudan gider yazılmasında isabet görülmemiştir.
Öte yandan tarha esas alınan matrah farkının yükümlünün defter ve belgesi üzerinden bulunması, konunun yoruma açık olması karşısında uyuşmazlığa kaçakçılık cezası uygulanmayıp, kusur cezası uygulanması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekeceği görüşüyle çoğunluk kararına karşıyım.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.