6. Ceza Dairesi 2015/5009 E. , 2016/5944 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 11.06.2015 tarihli görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanıklar tarafından suç teşkil eden fiilin işlendiğinin tesbiti ile sanık ... yönünden vasıflandırmada bir isabetsizlik görülmediğinden anılan yönleri ile kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Mağdurun olayın hemen ardından verdiği 05.03.2007 tarihli kolluk ifadesinde, mahalleden tanıdığı sanık ..."in olay günü daha önceden kendisinden aldığı borcu vermek için evine davet ettiğini, evdeyken boynuna satır dayayarak 4 adet boş senedi imzalattığını, daha sonra da cep telefonu ve çakmağını aldığını, bu olaydan kimseye bahsetmemesi için tehdit ederek beline koyduğu silahla birlikte dışarı çıktıklarını, yolda yürürken daha önceden tanıdığı sanık ..."i yolda gördüklerini, parkta üçü birlikte otururken sanık ..."ın senetleri ödemesi konusunda tehdit ettiğini, sanık ..."in Osman"ın belinde bulunan silahı alıp kasığına dayayarak, “Bu senet paralarını ödeyeceksin, yoksa topuğuna sıkarım” dediğini 17.05.2007 tarihli duruşmada da hazırlıktaki beyanını tekrar edip sanığa herhangi bir borcu olmadığını belirttiği,
Sanık ... 06.02.2007 tarihli savunmasında, kendisine küfür ettiğini duyduğu mağduru evine davet ettiğini, bu durumu sorduğu mağdurun inkar etmesi üzerine 4 adet senet imzalatıp cep telefonu ve çakmağını aldığını, olay esnasında belinde sürekli taşıdığı kuru sıkı tabancasını ve yatak odasındaki satırı mağdurun gördüğünü, dışarı çıkıp yürüdükleri sırada sanık ... ile karşılaştıklarını, ..."in de küfür meselesini sorduğunu ve mağdurun inkarı üzerine kendisinin belinde bulunan kurusıkı tabancayı alarak mağdurun bacağına dayayıp yalan söylemesine kızdığını beyan ettiği halde Sulh Ceza Mahkemesi"ndeki sorgusunda, mağdura daha önce 1000 TL borç para verdiğini, arkasından da borcu ödemeyeceğini söyleyip küfür ettiğini öğrendiğini, bu durumu konuşmak için evine davet ettiğini, mağdurun borcunu ödeyeceğini belirterek 4 adet senedi imzalayıp verdiğini, korkutmak amacıyla telefonuna el koyduğunu, para getirdiğinde telefonu da geri vereceğini mağdura söylediğini belirttiği ve Ağır Ceza Mahkemesi"ndeki duruşmada da sorgudaki ile aynı beyanda bulunup ayrıca diğer sanık ..."in mağdura yönelik herhangi bir eylemi olmadığını ifade ettiği,
Sanık ..."in 06.02.2007 tarihli kolluk beyanında, mağdur ve sanık ..."ın birlikte yürüdüğünü görüp yanlarına gittiğini, sanık ..."ın mağdurun küfür etmesinden dolayı senet, cep telefonu ve çakmağını aldığını söylediğini, kendisinin mağdura yönelik suçlamada bahsedildiği gibi bir eyleminin olmadığını savunup Ağır Ceza Mahkemesi"ndeki duruşmada da beyanını tekrar etmekle birlikte sanık ..."ın 1000 TL alacağına karşılık mağdura senet imzalattığını kendisine söylediğini belirttiği,
Dosya içerisindeki deliller birlikte değerlendirildiğinde, sanık ..."ın evinde gerçekleşen olay sırasında diğer sanık ..."in bulunmadığı ve mağdur ile arasında alacak verecek ilişkisinin olmadığının duraksamaksızın sabit olduğu, bu durumda sanık ..."in eyleminin doğrudan doğruya tehdit suçunu oluşturduğu, sanık ..."ın eyleminin ise hukuki vasıflandırmasında yanılgıya düşülerek korunabilen hukuki ilişkinin bulunmadığı gözetilmeden, mağdurun tüm aşamalarda değişmeyen ve sanık ..."a herhangi bir borcu olmadığına ilişkin iddiasına karşı sanık ..."ın aşamalarda birbiriyle çelişen savunmasının üstün kılınarak dosya ile örtüşmeyen kabulle yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanık ... açısından; 5271 sayılı CMK.nın 231/6. fıkrasında; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaat gelmiş olması, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları itibarıyla bir cezaya hükmedilmesine gerek görülmemesi ve suçun işlenmesiyle mağdurun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşullarının arandığı; bu bağlamda yasa normunun objektif ve subjektif kriterleri ile uygulama yapılması gerekirken; yukarıda açıklanan koşulların oluşup oluşmadığı değerlendirmesini de içermeyen, “CMK 231.maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına," biçiminde yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-Mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150/3. maddesi uyarınca, sanıkların savunmasını yapmak üzere zorunlu savunmanının görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı şekilde sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanının temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanık ..."in kazanılmış hakkının korunmasına, 08.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.