11. Hukuk Dairesi 2017/1950 E. , 2018/7602 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/09/2016 tarih ve 2014/400 E - 2016/902 K. sayılı kararın asıl davada davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabul kısmen reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 09/02/2017 tarih ve 2017/24-2017/43 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Neylan Islamoğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacılar vekili, davalılardan ..."in bir aile şirketi olan davacı şirketi ve ortakları aynı olan dava dışı bir şirketi temsil ve idare ederken usulsüz işlemler yaptığı, haksız şahsi kazanç elde ettiği bunun üzerine azledilip hakkında yasal işlem başlatıldığını, azil işlemine karşı çıkan diğer davalı ortakların ihtar çekerek ortaklıktan çıkma istediklerini, ancak pay bedelinin yüksek olarak istenmesi nedeniyle anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek şirketin gerçek hisse değerinin tespiti ile davalıların ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalılar vekili, önce taraflara arasındaki ortaklık iradesinin ortadan kalktığını, şirket değerinde uzlaşamadıklarını, bu nedenle dava açıldığını ve müdürler kurulunun aldığı kararlara karşı açılan davanın reddini talep ettiği, yargılama devam ederken ise davacı şirketten çıkmayı talep ettiklerini, ayrılma akçesinin hesaplanarak çıkma kararı verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacılar vekili, davalı şirketin müdürler kurulunun 26.07.2013 tarih ve 3 nolu kararı ile yine 05.08.2013 tarih ve 4 nolu kararı ile hukuka aykırı olarak kendilerinin şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verildiğini ileri sürerek anılan kararların iptalini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı şirket vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, asıl davada; davacılar ile davalıların ... ve Tic. Ltd. Şti. ortakları olduğu, ortaklar arasındaki çekişmelerin şirket faaliyetlerine zarar verdiği, davalıların da şirketten çıkarılmayı rayiç ayrılma akçesi karşılığında kabul ettikleri gerekçesiyle ....nın 640.md gereğince davalı ortakların davacı şirket ortaklığından çıkarılmalarına, ....nın 641.maddeye göre hesaplanan ayrılma akçesinin davalılara ödenmesine, Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 80.298,62 TL karar harcının, peşin olarak alınan 24,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 80.274,32 TL harcın davacı şirketten tahsiline, davacılar vekili yararına ölçümlenen 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, birleşen dosyada ise asıl davada davalıların ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiğinden birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı asıl davada davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre asıl davada, ....nın 640/3 maddesi uyarınca açılıp görülen davada, ortaklıktan çıkarma talep hakkını münhasıran şirkete ait olması, davacı ortakların asıl davada, aktif dava ehliyeti bulunmadığından bu kişiler tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği re"sen dikkate alınarak, davada davacı şirketin, davalı ortakların paylarının gerçek değerinin belirlenerek ..."nın 640.maddesi uyarınca ortaklıktan çıkarılmalarına karar verilmesinin talep edilmesi, mahkemece, yargılama sonucunda, davalıların paylarının gerçek değerinin belirlenerek ortaklıktan çıkarılmalarına karar verilmesine rağmen, hüküm fıkrasında maddi hata sonucu çıkarılmaya ilişkin ..."nın 640.maddesi yerine çıkmaya ilişkin aynı Kanun"un 638/2.maddesinin yazılması, davacı vekilinin ortaklıktan çıkarmanın ferisi nitelikte olan çıkma payı alacağının maktu harca tabi olması ve bu harcın davadan haksız çıkan taraftan tahsili gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kısmen kabul, kısmen reddi ile ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 21/09/2016 tarih 2014/400 Esas 2016/902 sayılı kararının kısmen kaldırılarak, davanın kısmen kabul kısmen reddine, asıl dava yönünden resen taraf sıfatı dikkate alınarak hükmün kaldırılmasına, davacılar ... ve ..."ın davasının aktif husumet yönünden reddine, davacı şirketin davasının kabulü ile davalıların ....nın 640/3.fıkrası gereğince davacı şirket ortaklığından çıkarılmalarına, ilişkin hüküm kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalılar için ....nın 641/I.maddesi gereğince hesaplanan ayrılma akçesinin davacı şirketten alınarak davalılara ödenmesine, Harçlar Kanun"u gereğince alınması gereken 31,40.TL karar harcından, peşin olarak alınan 24,30.TL harcın mahsubu ile bakiye 7,10.TL harcın asıl davada davalılardan tahsiline, hükümde belirlenen fazla harcın tahsil edilmesi halinde hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine, davacı şirket yararına belirlenen 1.800,00.TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, asıl davanın davacıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- 6100 sayılı, HMK"nun 359 maddesinde bölge adliye mahkemelerinin kararında nelerin yer alacağı açıklanmış olup, 359/2 maddesinde "hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir.
Somut olayda ... Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesince görülen davada, asıl dava yönünden davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabul, kısmen reddi ile ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/400 Esas, 2016/902 Karar sayılı kararının kısmen kaldırılmasına karar verilerek, ilk derece mahkemesi hükmünde hangi fıkraların kaldırılarak hangilerinin bırakılmasına karar verildiği de gösterilmeksizin infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre asıl davada davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.