18. Ceza Dairesi 2017/7099 E. , 2018/7361 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Basit yaralama ve hakaret suçlarından şüpheliler Dudullu Şehit İsmail Akkoyun Polis Merkezi Amirliğinde görevli polis memurları hakkında yürütülen soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 09/01/2017 tarihli ve 2016/58157 soruşturma, 2017/3130 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair mercii İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08/06/2017 tarihli ve 2017/940 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01/11/2017 gün ve 61073 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, müşteki ..."un 21/04/2016 tarihinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek aynı gün saat 09:00 sıralarında imza atmak için Dudullu Şehit İsmail Akkoyun Polis Merkezi Amirliğine gittiğini, orada bulanan bir polis memuruna soru sorduğunu ancak polis memurunun kendisine hakaret edip sert davrandığını, kendisinin de sesini yükselterek konuştuğunu, bunun üzerine 8-10 polis memurunun gelerek kendisini darp ettiğini beyan ederek şikayetçi olduğu, Başsavcılıkça şüpheli polis memurlarının müştekiyi darp ettiklerine ilişkin dava açmak için yeterli delil bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, dosyada mevcut İstanbul Anadolu Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 21/01/2016 tarihli raporunda müştekinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığının bildirildiği anlaşılmakla, müştekinin hangi şüpheliler tarafından darp edildiğinin tespiti için teşhis işlemi yaptırılmadan eksik soruşturmaya ve değerlendirmeye dayalı verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik yapılan itirazın kabulü yerine, yeterli ve yasal gerekçe göstermeksizin reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
CMK"nın 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
Aynı Kanun"un 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonraki “Cumhuriyet savcısının kararına itiraz” başlıklı 173. maddesinde ise;
“(3) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, O Yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.” hükümleri yer almaktadır.
Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
İncelenen dosyada; müştekinin polis memurları tarafından dövüldüğünü belirterek şikayetçi olduğu, 21/01/2016 tarihli rapora göre de basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralandığı, yapılan soruşturma sonucunda müştekinin teşhis işlemine gelmediği, yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
Ancak, müştekiye şüpheli polis memurlarından hangileri tarafından yaralandığı hususunda Polis Vazife ve Selahiyet Kanun"un Ek 6. maddesinde belirtilen şekilde yönteme uygun teşhis işlemi yaptırılmadan takipsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle itiraz merciince soruşturmanın eksik yapılmış olduğu gözetilerek, gereğinin takdir edilmesi gerekirken itirazın reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08/06/2017 tarihli ve 2017/940 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı yasa maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin itiraz mercii tarafından mahallinde tamamlanmasına, Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 15/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.