5. Ceza Dairesi Esas No: 2013/1075 Karar No: 2014/4771 Karar Tarihi: 29.04.2014
Kamu görevini usulsüz üstlenme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/1075 Esas 2014/4771 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin suçlu bulunarak cezalandırılmasına karar verilen bir davadaki temyiz başvurusunu ele almıştır. Sanık, polis sıfatını usulsüzce üstlenmekle suçlanmıştı. Ancak mahkeme, suçun unsurlarının oluşmadığına karar vererek dosyaya uygun olmayan bir gerekçeyle sanığı suçlu bulmuştur. Bu nedenle mahkeme kararı bozulmuştur. TCK'nın 262/1. maddesinde, kamu görevini usulsüz üstlenmenin hareket öğesini kanun ve diğer mevzuata aykırı olarak yerine getirmeye teşebbüs etmek oluşturmaktadır. Suçun tamamlanabilmesi için failin üstlenmeye kalkıştığı kamu görevini tamamlaması veya çıkar sağlamış olması gerekli değildir. Ancak sıfatın üstlenilmesinin suç olarak düzenlenmemesi nedeniyle suçun maddi öğesinin oluşmaması halinde suçtan beraat kararı verilmelidir.
5. Ceza Dairesi 2013/1075 E. , 2014/4771 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2010/318228 MAHKEMESİ : İzmir 12. Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 14/05/2010 NUMARASI : 2009/1511 Esas, 2010/774 Karar SUÇ : Kamu görevini usulsüz üstlenme
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: TCK’nın 262/1. maddesinde düzenlenen kamu görevini usulsüz üstlenme suçunun hareket öğesini; bir kamu görevini kanun ve diğer mevzuata aykırı olarak yerine getirmeye teşebbüs edilmesi oluşturmaktadır. Bu suçun meydana geldiğinden söz edilebilmesi için yalnızca bir kamu görevine ilişkin sıfatın kullanılması yeterli görülmemekte, eylemli olarak bir kamu görevinin fail tarafından yerine getirilmeye kalkışılması zorunlu bulunmaktadır. Bu bakımdan, suçun tamamlanması için failin üstlenmeye kalkıştığı kamu görevini tamamlaması veya bu fiilden dolayı çıkar sağlamış bulunması ya da mağdura bir zarar vermesi de gerekli değildir. Failin bir kamu görevini yerine getirmeye teşebbüs ettiğinin saptanması durumunda suçun tamamlandığı kabul edilmelidir. Dosya kapsamı ve olayın oluş biçimine göre, sanığın eylemi ile bir kamu görevini yerine getirmeye kalkıştığından söz edilemeyeceği, yalnızca polis sıfatını üstlenmeye çalıştığı kabul edilse dahi, sıfatın üstlenilmesinin suç olarak düzenlenmemesi karşısında suçun maddi öğesinin oluşmaması nedeniyle atılı suçtan beraeti yerine dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.