15. Ceza Dairesi 2017/24983 E. , 2019/3646 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında;TCK"nun 157/1, 43/1, 62/1,53/1-3, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılanın kimlik fotokopisini kullanarak katılan adına 13.08.2012 tarihinde 0532 179 32 99 numaralı, 09.09.2012 tarihinde 0533 141 54 85 numaralı telefon hatlarını çıkartıp, fatura borçlarını ödemeden bu hatları kullanarak haksız menfaat elde ettiği, bu suretle sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edilen olayda;
Sanığın katılanın nüfus cüzdanı fotokopisi kullanılarak sahte abonelik sözleşmeleri düzenlenmesi şeklinde gerçekleşen eylemi nedeniyle sanık hakkında 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56/4. fıkrasına muhalefet suçundan zamanaşımı süresi içerisinde kamu davası açılması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
1-Sanığın, suça konu telefon hatlarına ilişkin abonelik sözleşmelerinin tanzimi sırasında, kamu kurumu niteliğindeki Nüfus Müdürlüğü’nün maddi varlıklarından olan katılana ait nüfus cüzdanı fotokopisini kullandığının anlaşılması karşısında, sanığın eylemlerinin TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, suç vasfında yanılgıya düşmek suretiyle TCK’nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Sanığın 21.06.2015 tarihli ifadesinde; abisinin katılanın zararını karşıladığına ilişkin beyanı, katılanında ifadesinde; Turkcel A.Ş tarafından ödenememiş faturalar nedeniyle hakkında icra takibi başlatıldığını, kendisinin fatura bedelini ödemediğini ve icra dosyalarına da herhangi bir ödeme yapmadığına ilişkin beyanı karşısında; sanık tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması, katılan duruşmalara çağrılarak, katılanın zararının giderilip giderilmediği, giderilmiş ise tamamının ödenip ödenmediği, kısmi ödeme var ise bu ödemeye muvafakatinin olup olmadığının sorulması, 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesindeki koşullar da değerlendirilmek suretiyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
3-CMK’nın 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” düzenlemesi için öngörülen koşulların, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlarla birlikte, denetime olanak verecek şekilde, somut gerekçeler gösterilmek suretiyle değerlendirildikten sonra, sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiği; duruşma tutanaklarına yansıyan herhangi bir olumsuz davranışı bulunmayan, soruşturma aşamasından itibaren atılı suçlamayı ikrar eden, hakkında belirlenen cezada takdiri indirim uygulanan ve suç tarihi itibari ile sabıkası bulunmayan sanık hakkında "Sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkememizce kanaate varılamadığından sanık hakkında takdiren CMK"nun 231/5 maddesinin tatbikine mahal bulunmadığına,sanığın kişiliği, geçmişteki hali, suç işlemedeki eğilimi, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla cezasının ertelenmesi halinde ileri de bir daha suç işlemeyeceği hususunda mahkemeye kanaat gelmediğinden ve cezanın önleyici ve ıslah edici gayesinin infazı ile sağlanacağı kanaatine varıldığı" denilmek suretiyle sanık hakkında yetersiz gerekçeyleTCK"nın 51. ve CMK"nın 231. maddelerinin uygulanmaması,
Kabule göre de;
Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 10.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.