14. Hukuk Dairesi 2015/10984 E. , 2017/3747 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.07.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.05.2013 günlü hükmün davalı ... tarafından temyizi üzerine mahkemece verilen temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmasına dair 05.11.2013 tarihli ek kararın ve gerekçeli kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu 476, 597, 609, 694, 699, 748, 1056, 1057, 1302, 1713, 1714, 23, 13 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim, mümkün olmadığı takdirde satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ..., ..., ..., ..., ... davanın kabulüne; davalı ... ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın dava konusu 1714 parsel sayılı taşınmaz yönünden reddine; diğer taşınmazlar yönünden ise kabulü ile satış yolu ile ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.
Yine mahkemece, davalı ..."a tapu kayıt maliki İsmehan Yakabağ mirasçısı Ayşe Parça"ya ait mirasçılık belgesini sunması için süre verilerek, verilen sürede mirasçılık belgesini sunmadığı takdirde temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verileceği ihtar olunmuş ve davalının süresinde mirasçılık belgesini sunmaması nedeni ile 05.11.2013 tarihli ek karar ile davalı ..."ın 06.08.2013 tarihli temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.Hükmü ve ek kararı davalı ... temyiz etmiştir.
Davalının, yükümlü olmadığı halde mirasçılık belgesini ibraz etmediğinden söz edilerek temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle mahkemece verilen, davalı ..."ın temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmasına ilişkin 05.11.2013 tarihli ek karar kaldırılarak temyiz incelemesine geçilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.Somut olaya gelince;
Hükümden önce 08.06.2011 tarihinde vefat eden, tapu kayıt maliki ...mirasçısı ... mirasçıları ... ve ..."in; 476 parsel sayılı taşınmaz malikleri ... oğlu...ve ..."ın; 748 parsel sayılı taşınmaz maliki ...kızı ..."ın; 1713 parsel sayılı taşınmaz malikleri ..., ... ..., ..., ... ve ..."ün; 476 parsel sayılı taşınmaz maliki ... oğlu ..."ün; 694 ve 108 ada 21 parsel sayılı taşınmaz maliki ... oğlu ..."ün; tapu kayıt malikleri ... ... kızı ..., ... ..., ..."in davaya dahil edilmedikleri ve ayrıca tapu kayıt maliki ... oğlu ..."ın vefat ettiği, tapu kayıt maliki ..."a ait mirasçılık belgesinden anlaşılmakla, tapu kayıt maliki ..."a ait mirasçılık belgesi ilgilisinden temin edilerek, adı geçen tapu kayıt maliklerinin, mirasçıların ve davada taraf olmadıklarının anlaşılması halinde tapu kayıt maliki ... mirasçılarının davaya dahil edilmeleri gerekir.
Öte yandan; dosyadaki bilgi ve belgelerden 1302 parsel sayılı taşınmaz maliki ... kızı ... ile davalı ...kızı ..."ın; 748 parsel sayılı taşınmaz malikleri...oğulları ve kızları ..., ..., ... ..., ..., ..., ... ve ... ile ... oğulları ve kızları ..., ..., ... ... ..., ..., ... ve ..."ın; 1056 parsel sayılı taşınmaz malikleri... oğulları ... ve ... ile davalı ... oğulları ... ve ..."ün; davalı ... oğlu ... ile ... oğlu ..."ın aynı kişi olup olmadığı anlaşılamamıştır. Mahkemece, sözü edilen tapu kayıt malikleri ile davalıların aynı kişi olup olmadığının belirlenmesi, aynı kişi olmaları halinde tapu kaydında isim tashihi ve baba adının yazılması için davacı vekiline süre verilmesi, aksi halde sağ iseler kendilerinin, ölü iseler ibraz ettirilecek mirasçılık belgesine göre tespit edilecek mirasçılarının davada yer almalarının sağlanması gerekir.
Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek ve taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 04.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.