19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9414 Karar No: 2016/15534 Karar Tarihi: 08.12.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9414 Esas 2016/15534 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/9414 E. , 2016/15534 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. . ... ile davalı vekili Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin kardeşi olan avukat...’in 28.12.2010 tarihinde vefat ettiğini, müvekkilinin kardeşinin tek mirasçısı olduğunu, muris...’in hayattayken birlikte yaşadığı davalı ...’nin...’in vefatından sonra imzalı eski bir çek yaprağını doldurarak müvekkili hakkında takibe koyduğunu, ...’in bizzat çek hesabını 2002 yılında iptal ettirdiğini iddia ederek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve % 40 oranında kötü niyetli takip tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının iddialarını yazılı olarak ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, ceza mahkemesinde yapılan yargılamada çek üzerindeki imzanın muris...’e ait olmadığının tespit edildiği, buna dayalı olarak davalının resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, bu şekilde davacının dava konusu çekin sonradan doldurulduğuna ilişkin iddiasını ispat ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının dava konusu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve takip konusu alacağın % 20’si oranında 30.000,00 TL kötü niyetli takip tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, çekten dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Sahtecilik iddiası yönünden ceza mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, hazırlık soruşturması sırasında alınan rapor ile ceza mahkemesince alınan rapor arasında çelişki bulunduğu görülmüştür. Öte yandan her ne kadar mahkemece ceza mahkemesi kararı hükme esas alınmış ise de, ceza mahkemesince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olup, bu nitelikteki bir ceza mahkemesi kararı hukuk hâkimini bağlamaz. Bu sebeple mahkemece çekteki keşideci imzasının davacının murisine ait olup olmadığının belirlenmesi için grafolojik inceleme yaptırılarak, ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdiren 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 08/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.