2. Hukuk Dairesi 2021/3836 E. , 2021/5104 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, ortak çocuk ... yararına hükmedilen nafakalar, ortak çocuk ....yararına nafakaya hükmedilmemesi ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-İlk derece mahkemesi tarafından erkeğin ortak çocuk ...lehine talep ettiği tedbir/iştirak nafakası talebinin reddine karar verilmiş ve hükme karşı davacı-davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığından hüküm kesinleşmiştir. Bu itibarla, erkeğin ortak çocuk .... lehine tedbir/iştirak nafakasına hükmedilmesine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3-Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince, kadının tam kusurlu olduğundan bahisle, kadının davasının reddine ve erkeğin davasının kabulüne karar verilerek boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir. Hükme karşı, kadın tarafından her iki dava istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince, tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle, kadının davası da kabul edilerek yeni hüküm kurulmuştur. Hüküm davacı-davalı erkek tarafından yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz edilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararında; kadının güven sarsıcı davranış boyutlarını aşan sadakatsizliğinin olduğu belirtilerek; boşanmaya neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğuna hükmedilmiştir. Bölge adliye mahkemesi, kadının kusur belirlemesine yönelik başvurusunu kabul etmiş ve eşine sürekli hakaret eden ve borçlanarak birlik görevlerini yerine getirmeyen erkek ile birden çok güven sarsıcı davranışı bulunan kadının eşit kusurlu olduğuna hükmetmiştir. Bölge adliye mahkemesi kararında davalı-davacı erkeğe “eşine sürekli hakaret ettiği” vakıası kusur olarak yüklenmişse de; tanık beyanlarından erkeğin eşine sürekli olarak hakaret ettiğini söyleyen tanık Musadiye ile erkek arasında husumet olduğu ve yine aynı yönde ifadesi olan tanık İfagat’ın da aralarındaki husumet nedeniyle taraflarla nadir görüştüğünü beyan ettiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, davacı-davalı erkeğe “eşine sürekli hakaret ettiği” vakıasının kusur olarak yüklenmesi yerinde olmamıştır. Bu itibarla, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların bölge adliye mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre davalı-davacı kadın ağır, davacı-davalı erkek az kusurludur. Hal böyleyken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
4-Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları zarar gören, mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen az kusurlu davacı-davalı erkek yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesi gereğince uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken erkeğin tazminat taleplerinin reddi yerinde görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Davacı-davalı erkeğin ortak çocuk ... lehine tedbir/iştirak nafakasına hükmedilmemesine yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda (1.) bentte açıklanan sebeple REDDİNE; bölge adliye mahkemesi hükmünün (3.) ve (4.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA; bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise (2.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.06.2021 (Pzt.)