Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4162
Karar No: 2021/457
Karar Tarihi: 13.09.2021

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4162 Esas 2021/457 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/4162 E.  ,  2021/457 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 07/01/2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davacı ... hakkında davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacı ..."nun meni müdahale ve ecrimisil istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dahili davacılar ... ve ..."ın men"i müdahale taleplerinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteminin taşınmazı edinme tarihi itibari ile reddine dair verilen 09/03/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    Davacılar vekili, 17 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binada 9 nolu dairenin davalı tarafından haksız kullanıldığını ileri sürerek el atmanın önlenmesini ve fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 7.200,00TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Mahkemece verilen ilk kararda, taşınmaz üzerindeki 9 nolu daireye vaki müdahalenin men"i ile davacı ..."ye teslimine, 2003 yılı Temmuz ayı ile dava tarihi olan 07.01.2005 tarihleri arası hesaplanan 18 aylık toplam 7.200,00TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."ye verilmesine; davacı ... tarafından açılan davanın ise davacı tapuda malik olmadığından aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından temyiz itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin... Karar sayılı ilamıyla dava dilekçesinin tebliğinin ve kararın tebliği ile kesinleştirilmesinin yöntemine uygun olmadığı, davalının eldeki davada savunma hakkını kullanamadığına işaret edilerek, mahkemece yöntemi izlenmek suretiyle usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlandıktan sonra yanların gösterecekleri kanıtların toplanması ve hasıl sonuca göre bir karar verilmek üzere hüküm davalı yararına bozulmuştur. Davacılar vekili tarafından yapılan karar düzeltme isteği de reddedilmiştir.
    Davalı ... vekili, bozma sonrası yapılan yargılamada davalının da tapuda paydaş olmasına rağmen taşınmaz üzerine inşa edilen binada oturabileceği bir yerin bulunmadığını açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece verilen ikinci kararda, davacılardan ...in açtığı davanın taşınmazda paydaş olmaması nedeniyle aktif dava ehliyeti bulunmadığından reddine, diğer davacı ... yönünden ise dava konusu arsa nitelikli taşınmaz üzerindeki kaçak ve ruhsatsız binada bir kısım paydaşların hiç yer kullanmadığı bir kısım paydaşların birden çok yer kullandığı, başka bir anlatımla tüm paydaşları bağlayan geçerli fiili bir taksimin gerçekleşmediği, keza, davacılardan Hamide"nin taşınmazda hissedar olduğu ve dava konusu 9 numaralı daire dışında payına isabet eden 1. bodrum kattaki dükkanı da kullandığı, davalının ise paydaş olmasına rağmen hiçbir yer kullanmadığı anlaşıldığından yerinde olmayan davasının esastan reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili tarafından temyiz itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin... Karar sayılı ilamıyla, eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen belgelerden; davacı ..."nin taşınmazdaki payını yargılama sırasında 3. kişilere sattığı, davacıya ait payın el değiştirerek dava dışı kişiler adlarına tescil edildikleri anlaşıldığından, HMK"nın 125. maddesi gözetilerek işlem yapılması ve ondan sonra bir karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek hüküm ikinci defa bozulmuş, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
    Mahkemece verilen üçüncü kararda, davacı ... tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğundan reddine, davacı ... yargılama sırasında dava konusu taşınmaz hissesini devrettiği anlaşıldığından, men"i müdahale isteminin aktif husumet yokluğundan, ecrimisil isteminin yerinde görülmediğinden reddine, dahili davacılar Sultan ve Gökhan"ın men"i müdahale istemi konusuz kaldığından hüküm verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteminin taşınmazı edinme tarihi itibarı ile reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2018/3941 Esas, 2019/11415 Karar sayılı ilamıyla, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, “... Mahkemece, HMK"nın 125/2 maddesi gereğince Hamide"nin artık men"i müdahale yönünden taraf sıfatının kalmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde hakkında ayrıca hüküm tesis edilmesi ve tüm vekalet ücreti yargılama giderlerinin de buna göre kararlaştırılması usul ve yasaya aykırı..” olduğu gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde verilen son kararda, davacı ... tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacı ..."nun men’i müdahale ve ecrimisil istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dahili davacılar ... ve ..."ın meni müdahale taleplerinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ve ecrimisil isteminin ise taşınmazı edinme tarihi itibari ile reddine karar verilmiştir.
    Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bu nedenle reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Konusu para ile değerlendirilemeyen davalar maktu harca tabi iken, konusu para veya para ile değerlendirilebilen davalarda ise esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu üzerinden binde 68.31 oranında nisbi harç alınması gerekir.
    6100 sayılı HMK’nın 326. maddesinde hüküm verilirken, kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir. HMK’nın 323/ğ maddesi uyarınca avukatlık ücreti de yargılama giderleri arasındadır. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesinde de, “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” hükmü düzenlenmiştir.
    Somut olaya gelince; davacılar vekili dava değerini 7.200,00 TL üzerinden harçlandırarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulunmuştur. Davacılar vekili, yargılama aşamasında (men’i müdahale için) 26.833,00 TL üzerinden harcı tamamlamıştır. Dahili davacılar lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin davacıların harçlandırdığı dava değeri olan 26.833,00 TL üzerinden hesaplanarak 4.024,50 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 15.201,58 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil, bu nedenle kararın bozulması gerekmekte ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun 5. bendinde yer alan " A.A.Ü.T gereğince" sözcüklerinden sonra gelen "15.201,58" rakamının hükümden çıkartılarak yerine "4.024,50" rakamının yazılmasına, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi