3. Hukuk Dairesi 2017/3334 E. , 2018/8437 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava konusu taşınmazı 25.03.2011 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile dava dışı .....kiraya verdiğini, davalının ise kiracı şirket ile aralarında yapmış oldukları anlaşma gereği şirketi mevcut tüm borç ve alacaklarıyla birlikte devraldığını, bu nedenle dava konusu taşınmazda davalının kiracı konumunda bulunduğunu, ödenmeyen kira alacaklarının tahsili için davalı hakkında takip başlattıklarını ancak itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı kiracının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının dayandığı kira sözleşmesinde kiracı sıfatı bulunmadığını, talep edilen dönem için sorumlu tutulmasının haksız ve kötüniyetli olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacı tarafın dayandığı işletme hakkı devir sözleşmesinin talep edilen kira döneminden sonra imzalanmış olması ve davalının sözleşmenin tarafı olduğunu kabul etmemesi nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dışı .......ile imzaladığı 25.03.2011 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli, senelik 10.000,00-TL bedelli kira sözleşmesine dayanarak, davalı aleyhinde 11.03.2013 tarihinde başlattığı icra takibi ile 25.03.2011-25.03.2012 dönemi kira alacağı olan 10.000,00 TL nin 865,48 TL işlemiş faiziyle birlikte tahsilini istemiş, borçlu ise süresinde yaptığı itirazında borcu kabul etmediğini belirtmiştir.
......
Davacının dayandığı ve dosya kapsamında bulunan ....düzenlenen 29.08.2012 tarihli 7410 yevmiye numaralı ‘İşletme Hakkı Devri Sözleşmesi’ başlıklı belgenin incelenmesinde; devir edenin, davacının kiracısı ..... Limited Şirketi, devir alanın ise davalı ... olduğu, dava konusu taşınmazda bulunun rehabilitasyon merkezi işletmesinin işletme hakkının tamamının tüm borç ve alacakları ile birlikte -vadesi gelmemiş olanlar da dahil olmak üzere- 1.000,00 TL devir bedeli karşılığında devir alana teslim edildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece, davacı tarafça kira döneminin 25.03.2011 ile 25.03.2012 tarihleri olarak gösterilmiş olması, dayanılan işletme hakkı devir sözleşmesinin ise bu tarihlerden sonra 29.08.2012 tarihinde yapılmış olması, yine davacı tarafından dosyaya sunulan sözleşmede kiracı olarak......yer alması ve yine davalının sözleşmenin tarafı olduğunu kabul etmemesi ve davalının sözleşmede imzası bulunan ..... Şirketinin ortağı veya yetkilisi olmaması hususları bir arada değerlendirildiğinde ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ise de; işletme hakkı devri sözleşmesinde açıkça beyan edilen ‘bu işyeri ile ilgili kurumun borç ve alacakları vadesi gelmemiş olanlar da dahil olmak üzere kurumu devir alan ...’a aittir.’ ibaresi açıkça borcu üstlenme niteliğinde olup, Mahkemece bu husus gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.....