22. Hukuk Dairesi 2018/5826 E. , 2018/12590 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilin makine mühendisi olarak 01/07/2010 tarihinde davalının Bandırma Santralinde işe başladığını 01/07/2013 tarihinde de... Santralinde Kalite ve Performans bölümünde çalışmasını sürdürdüğünü, 27/07/2016 tarihinde davalı şirket yetkililerinin müvekkil ile ... ve ..."yı işten ayıracaklarını bildirdiklerini ve şirket yetkililerinin bu üç kişiye ayrı ayrı teklif sunduklarını, ...nin adresinin İstanbul"da olduğunu, bu kişilerin İstanbul Mahkemelerinde dava açarak haklarını talep edebileceklerini, İstanbul"da dava açmanın çok masraflı olacağını ve uzun senelerce süreceğini, davanın uzun sürmesinin getireceği sıkıntıların düşünülmesi gerektiğini hatırlatarak bu üç kişiye 5 dakika düşünme süresi tanıdıklarını, müvekkil ile bu üç kişinin teklifi istemeden kabul etmek zorunda kaldıklarını, ayrıca işverenin iş yerinden ailevi nedenlerle işten ayrılmak istediğini ifade eden bir dilekçe talep ettiğini, müvekkilin davalının talep ettiği bu dilekçeyi yazdığını, davalının da sanki müvekkilin ailevi nedenlerle işten ayrılmak için dilekçe vermiş gibi müvekkilin bu istifasını işten ayrılışını kabul ettiğini bildirir cevabı yazı yazdığını, müvekkilin işten ayrılması için ailevi nedenlerinin olmadığını, işverenin ibranameyi zor ve baskı ile müvekkile imzalattırdıklarını, dava konusu ikale sözleşmesini kendi iradesi ile imzalamadığını, müvekkilin iş akdinin geçersiz nedenler ile fesih edildiğini, bu nedenlerle müvekkilin işe iadesine karar verilmesini, davalının müvekkili işe başlatmazsa 4 ay işe başlatmama tazminatı ve 4 ay boşta geçen süre ücretini ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının özel ailevi nedenleri gereği iş sözleşmesini sonlandırmayı talep ettiği dilekçesinin bulunduğunu, 27/07/2016 tarihli ... Enerji Üretim A.Ş. İnsan Kaynakları Grup Müdürlüğü"ne ithafen söz konusu dilekçenin altında davacının ıslak imzasının bulunduğunu, davacının kendi isteği ile verdiği bir istifa dilekçesinin ardından işe iade davası açmasının hukuka ve hakkaniyete aykırılık oluşturduğunu, bu nedenle davanın reddine talep ettiğini, davacının dava dilekçesinde 4 aylık işe başlama tazminatı ve 4 aylık boşta geçen süre ücreti sanki davacının hakettiği ancak işten ayrılmaları sebebiyle kayba uğradıkları zarar kalemleri olarak gösterilmeye çalışıldığını, mahkemeyi yanıltma amacının varlığının aşikar olduğunu, kesinlikle kabul anlamına gelmediğini, davacının davasının kabulü halinde davacının 4 aylık işe başlama tazminatına ve 4 aylık boşta geçen süre ücretine hak kazanacağını, bu ücretlerin zarar kalemi olarak gösterilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının iddiasını kanıtlamaya yeter düzeyde delil ileri süremediğini, davacı tarafından iddiasını ispatlamak üzere dinlenilmesi istenilen tanıkların da müvekkile karşı davaları olan kişiler olduğunu, böyle bir durumda söz konusu tanıkların ifadelerinin dikkate alınmasınının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bu nedenlerle işe iade ve sair taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, tarafların iş sözleşmesini anlaşarak ikale yoluyla sona erdirdikleri, davacı taraf imzaların zorla attırıldığını iddia etse de bu durumu ispat yükü üzerinde olan davacının bunu ispatlayamadığı, dosyada dinlenen davacı tanıklarının aynı tür ve Mahkememizde görülen 2016/255-256 esas sayılı dosyalarda davacı oldukları dikkate alındığından beyanlarının hükme esas alınamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı tarafça sunulan bilgisayar çıktısı ile atılan 27/07/2016 tarihli davacının davalı şirketin insan kaynakları müdürlüğüne hitaben yazmış olduğu dilekçede yine bilgisayar çıktısı şeklinde "özel ailevi nedenlerim gereği şirketimizce de uygun görülmesi halinde iş sözleşmemin yasal haklarım ve 5 aylık çıplak brüt ücretimin de ödenerek sonlandırılmasını talep ediyorum" yazıldığı, dilekçenin davalı tarafça imzalandığı ve imzanın hemen altına el yazısı ile 28/07/2016 tarihinin olduğu, davalı şirketin 27/07/2016 tarihli fesih talebine ilişkin kabul yazısı ile davacının ikale teklifini kabul ettiği, davacının attığı tarih göz önüne alındığında ikale teklifinin davacıdan gelmediği, davacı tanıklarının beyanları da göz önüne alındığında davacıya ikale teklifinin baskıyla imzalatıldığının kabulü gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki iş ilişkinin bozma sözleşmesi yoluyla sona erip ermediği hususu temel uyuşmazlığı oluşturmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan iş güvencesi hükümleri işçiyi işverenin feshine karşı koruma amacını taşımaktadır. Sözleşmenin işverenin feshi dışındaki bir sebeple sona ermesi halinde iş güvencesi hükümleri uygulanamaz. Bu bağlamda sözleşme ikale (bozma sözleşmesi) ile sona ermişse işçi iş güvencesi hükümlerine dayanarak feshin geçersizliğine karar verilmesini talep edemeyecektir.
İkale, sözleşmenin tarafların ortak iradeleriyle sona erdirilmesidir. Niteliği itibariyle bir sözleşme olması sebebiyle ikale tarafların serbest iradelerine dayanmalıdır. Ayrıca ikale icabı işverenden gelmişse kanuni tazminatlarına ilaveten işçiye ek bir menfaatın sağlanması (makul yarar) gerekir. Aksi halde iş sözleşmesinin ikale ile sona erdirildiğinden söz edilemez.
Somut olayda, 27.07.2016 tarihli ibraname başlıklı davacının imza inkarında bulunmadığı “işten ayrıldığım 31.07.2016 tarihine kadar geçen çalışma sürecim içindeki bütün ücretlerimi, ikramiye, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil, fazla mesai, yıllık izin tüm haklarımı eksiksiz olarak aldım...” şeklinde beyanlar içeren belge mevcuttur. Ayrıca söz konusu belgede 44000 TL ek kazanç adı altında tahakkuk mevcuttur. Davacı tarafça şirkete verilen “özel ailevi nedenlerim gereği şirketimizce uygun görülmesi halinde iş sözleşmesinin, yasal haklarım ve 5 aylık brüt ücretimin de ödenerek sonlandırılmasını talep ediyorum” içerikli belgede ise evrak üst tarihi 27.07.2016 olup imza altında ayrıca 28.07.2016 tarihi yazılmıştır. Davacı söz konusu belgelerin alacaklarının ödenmeyeceği baskısı ile alındığını iddia etmekte davacı tanıkları da bu beyanı doğrulamakta ise de tanıkların da aynı yönde işveren aleyhine açılmış davalarının bulunduğu anlaşılmakla davacı tanıklarının beyanlarına itibar etme imkanı da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davacının söz konusu belgeleri baskı altında imzaladığının kabulüne imkan bulunmamaktadır. Ayrıca dava yolu ile talep edilebilecek hususların alınması amacı ile imza alındığı hususu baskı ve tehdit niteliği arz etmeyecektir. Davacıya ibraname başlıklı belgeye göre kıdem ve ihbar tazminatı yanında "ek kazanç da" ödendiği anlaşılmakla taraflar arasındaki iş sözleşmesinin ikale ile son bulduğunu kabul etmek gerekir. Bu itibarla Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Davanın REDDİNE,
3- Alınması gereken 35,90 TL karar ilam harcından davacının yatırdığı 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL karar ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 190,20 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21/05/2018 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.