11. Hukuk Dairesi 2017/1782 E. , 2018/7582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 08/11/2016 tarih ve 2016/373-2016/502 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı banka vekili ve müteveffa davalı ... mirascıları tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, yılın belli dönemlerinde üreticilerden aldığı salepleri satarak geçimini sağlayan davacının, sattığı saleplere karşılık, kendisini...olarak tanıtan şahıstan 6.800 TL bedelli çeki ciro yoluyla aldığını, çeki bedelini tahsil amacıyla bankaya ibraz ettiğinde, davalı bankanın çekin kaybolduğunu ve savcılığa ibraz edileceğini gerekçe göstererek çeke el koyduğunu, bu itibarla çek bedelinin tahsil edilemediğini, davalı bankanın cevabî yazısıyla çekin keşideciye teslim edilmeden boş ve imzasız iken kaybolduğunun bildirildiğini, yaptığı harici araştırma neticesinde kendisini...olarak tanıtan kişinin davalı ... olduğunu öğrendiğini, davalı bankanın kendi kusuru ile verdiği zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek 6.800 TL"nin vade tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı banka vekili, çekin müvekkili bankada çalındığını, davacının dikkatsiz davrandığını, muhatabın diğer davalı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., emekli memur olduğunu, ticari faaliyetinin bulunmadığını, davacıyı tanımadığını, çek imzalamadığını, olaylarla ilgisinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu çekin tüm yasal unsurları taşıdığı, çekin hukuki ve iktisadi mahiyeti ve ödeme aracı niteliği gözetildiğinde davacının akidini seçmede özensiz davrandığından söz edilemeyeceği, bu nedenle davacıya atfı kabil bir kusur bulunmadığı, davalı bankanın kendi ihmali neticesinde kaybolan çekin tedavüle sokulmasından sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 6.800,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı banka vekili ve müteveffa davalı ... mirasçıları temyiz etmiştir.
1-) Dava, davalı banka yedinde iken kaybolan çekin doldurulup tedavüle koyulması nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda özetlenen gerekçelerle davanın kabulüne, 6.800,00 TL’nin davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 297. ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. Anılan Yasa’nın 297. maddesinde hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, mahkemece tesis edilen hükmün, infazı kabil, uygulanabilir olması gerekmektedir.
Somut olayda, mahkemece, hükmün gerekçesinde davalı bankanın sorumluluğuna ilişkin bir takım açıklamalara yer verildikten sonra, 6.800,00 TL’nin davalı taraftan tahsiline şeklinde hüküm tesis edilmişse de, tahsiline karar verilen meblağın hangi davalıdan ne miktarda tahsil edileceği hususu muallakta kalmaktadır. Mahkemece tesis edilen hüküm bu yönüyle infazda tereddüt oluşturacak nitelikte olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-) Bozma sebep ve şekline göre, davalı banka ve müteveffa davalı ... mirasçılarının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı banka ve müteveffa davalı ... mirasçılarının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 03/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.