12. Ceza Dairesi 2017/12209 E. , 2019/7402 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile TCK"nın 89/4, 22/3, 62. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 89/4, 22/3, 62. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Mersin 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/04/2013 tarih ve 2013/93 E. 2013/299 K. sayılı kararının 24/05/2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip sanığın denetim süresi içinde 13/11/2014 tarihinde TCK"nın 179/3, 2. maddesinde tanımlanan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği ve Mersin 19. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 21/01/2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Mersin 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/05/2015 tarih ve 2015/170 E. 2015/405 K. sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
Sanığın idaresindeki araçla 0,73 promil alkollü olduğu halde seyir halinde iken, önünde seyir halinde olan ..."ın aracına arkadan çarptığı olayda, Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulunun yerleşmiş raporlarında 100 ve üzerindeki promil olarak saptanan alkol düzeyinin güvenli sürüş yeteneğini kaybettirdiğinin belirtilmesi karşısında, 0,73 promil alkollü olan sanığın bilinçli taksirle hareket ettiğinin kabul edilemeyeceği, mağdurların basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı ve sanığın eyleminin TCK"nın 89/4. maddesinde düzenlenen basit taksirle yaralama eyleminden ibaret olup şikayete tabi olduğu, mağdurların ise şikayetçi olmadıklarını beyan ettikleri, 6487 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48/7. maddesinde yer alan “Hususi otomobil sürücüleri bakımından 0.50 promilin, diğer araç sürücüleri bakımından 0.20 promilin üzerinde alkollü olan sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi halinde, ayrıca Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır” şeklindeki düzenlemenin yürürlük tarihinin ise 11.06.2013 olması karşısında, sanığın 0,73 promil alkollü olduğu tespit edilmiş ise de, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun da oluşmayacağı anlaşılmakla, TCK"nın 73/6. maddesi uyarınca sanıktan şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak sonuca göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
Kabule göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.07.2009 tarih ve 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saiki" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.