2. Hukuk Dairesi 2016/183 E. , 2016/2814 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 06.10.2015 gün ve 1440-17469 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
1-Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazları yersizdir.
2-Mahkemece, davacı kadının Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesine dayalı açtığı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın reddine karar verilmiş, davacı kadının temyizi üzerine, Dairemizin 06.10.2015 tarihli ilamı ile "yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği, eşine geri zekalı, salak, Allah belanı versin demek suretiyle hakaret ve beddua ettiği, bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmediği boşanmaya karar verilecek yerde yetersiz gerekçe ile davanın reddinin doğru bulunmadığı” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, Dairemizin 06.10.2015 tarih, 2015/1440 esas ve 2015/17469 karar sayılı ilamında davalı erkeğe yüklenen eşine hakaret ve beddua ettiği yönündeki kusurlara, davacı kadın tarafından ön inceleme aşaması tamamlanana kadar vakıa olarak dayanılmadığı, boşanma sebebi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Ön inceleme aşaması tamamlanana kadar usulüne uygun şekilde dayanılmayan vakıanın hükme esas alınması mümkün değildir. Ancak bu hususun ilk incelemede gözden kaçırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği, bu halde de taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, davacının, dava açmakta haklı olduğu anlaşıldığından, boşanmaya karar verilmesi gerekmektedir. Bu sebeple, davalının boşanma hükmüne yönelik karar düzeltme itirazları yersiz olup reddine karar vermek gerekmiş, ancak Dairemizin 06.10.2015 tarihli bozma ilamında davalı erkeğin eşine hakaret ve beddua ettiği gerekçesiyle davalıya kusur yüklenilmesi doğru olmadığından, davalının bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 06.10.2015 tarihli bozma ilamının değişik gerekçeyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davacının karar düzeltme işleğinin kısmen kabulü ile Dairemizin 06.10.2015 gün, 2015/1440 esas, 2015/ 17469 karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme hükmünün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple değişik gerekçe ile BOZULMASINA, diğer karar düzeltme isteklerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple RFDDÎNE, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 17.02.2016 (Çrş.)