12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/9623 Karar No: 2012/28043
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/9623 Esas 2012/28043 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/9623 E. , 2012/28043 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adıyaman İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 28/03/2011 NUMARASI : 2011/43-2011/336
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde alınan ihtiyati haciz kararı üzerine malvarlığına haciz konulan borçlunun, ödeme emrine süresinde itiraz ettiğini ve itirazının alacaklıya tebliğ edildiği halde İİK"nun 264/2. maddesi uyarınca alacaklının süresinde itirazın kaldırılması veya itirazı iptali davası açmadığını, bu nedenle ihtiyati haczin hükümsüz kaldığını ileri sürerek banka hesabına konan haczin kaldırılması için mahkemeye başvurduğu, mahkemece talebin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. Mahkemece şikayetin mahiyetine göre İİK.nun 18. maddesi gereğince duruşma açıldığı halde alacaklı hasım gösterilmeden ve adı geçenin hukukunu ilgilendiren bir konuda yargılamaya katılması sağlanmadan sonuca gidilmiştir. Aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca "icra mahkemesi ... duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır". İcra müdürü şikayette hasım olarak gösterilemez. Takipte taraf olan alacaklının şikayette de taraf gösterilmesi gerekir. İİK"nun 264/2. maddesinde; ihtiyati haczin uygulanmasından sonra borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi halinde, bu itirazın hemen alacaklıya tebliğ olunacağı, alacaklının tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek ya da mahkemede dava açmak zorunda olduğu, aynı maddenin 4. fıkrasında ise, aksi takdirde ihtiyati haczin hükümsüz kalacağı öngörülmüştür. Somut olayda mahkemece alacaklı tarafa tebligat çıkarılmadan sadece borçlu tarafa tebligat ile yetinilerek, takip dosyası üzerinden inceleme yapılarak, borçlunun takibe itirazının alacaklıya 18.01.2011 tarihinde tebliğ edildiği ve 2011 Ocak ayı esas defterine göre tebliğ tarihinden sonra süresi içinde dava açılmadığı sonucuna varılarak İİK"nun 264/4. maddesi gereğince ihtiyati haczin hükümsüz kaldığı gerekçesi ile haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece yapılması gereken iş, alacaklı tarafa duruşma günü tebliğ edilip taraf teşkili sağlanarak, alacaklının yasal sürede mahkemeye müracaat edip etmediği hususunda beyanı alınıp, başvuruda bulunmuş ise ilgili dosya getirtilip incelendikten sonra karar verilmesi gerekirken, sadece esas defteri incelenerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.