16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2408 Karar No: 2018/428 Karar Tarihi: 17.01.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/2408 Esas 2018/428 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi'nin 2017/2408 E. ve 2018/428 K. numaralı kararında, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyeti kararlaştırılmıştır. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçilmiş ve yapılan incelemeler sonucunda usuli işlemlerin kanuna uygun olduğu, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlenmiştir. Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmemesi sebebiyle temyiz davası esastan reddedilmiş ve karar onanmıştır. Mahkeme kararında, sanığın TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 53, 63 ve 58/9 maddeleri uyarınca mahkumiyeti hükmüne karar verildiği belirtilmiştir. Bu maddeler, sırasıyla silahlı terör örgütüne üyelik, terörle mücadele kapsamında alınacak tedbirler, ceza kanununda öngörülen hükümlerle terör suçlarındaki hükümlerin uygulanması, terör örgütüne üyelik suçunun kanuni yaptırımları ve kişisel ceza indirimleriyle ilgilidir.
16. Ceza Dairesi 2017/2408 E. , 2018/428 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 53, 63 ve 58/9 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Karar başlığında suç tarihinin sanığın yakalandığı “20.12.2015” yerine “2015 yılı” olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 17.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.