Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3317
Karar No: 2018/5646
Karar Tarihi: 11.10.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/3317 Esas 2018/5646 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2018/3317 E.  ,  2018/5646 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVALILAR : ... VE MÜŞTEREKLERİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    KANUN YOLU : TEMYİZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu Cinali Köyü çalışma alanında bulunan 269, 305 ve 306 parsel sayılı 383.500.00, 14.750.00, 32.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 6, 268 ve 303 parsel sayılı 968.500.00, 1.844.750.00, 205.750,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli 269, 305 ve 306 parsel sayılı taşınmazların tamamının; çekişmeli 6, 268 ve 303 parsel sayılı taşınmazların ise uygulanan kayıtlara göre miktar fazlalarının tapu kayıtlarının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; kadastrodan önceki nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece; tespit malikleri lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli değildir. Çekişmeli 6, 268 ve 303 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerine esas alınan tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte eksiksiz olarak getirtilmemiş, yapılan keşiflerde tapu kayıtlarının yöntemince uygulaması yapılmamış, fen bilirkişisinden kayıt uygulamasını gösterir, keşfi takibe ve denetime uygun rapor alınmamıştır. Öte yandan; tespit malikleri lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş olmasına rağmen yöntemince zilyetlik araştırması da yapılmamış, bu kapsamda özellikle çekişmeli taşınmazların sınırlarında tescilli mera parselleri olmasına rağmen taşınmazların meradan elde edilip edilmedikleri üzerinde durulmamış, 2014 yılında yapılan keşfe katılan ziraatçı bilirkişinin taşınmazların ne kadar süredir, hangi vasıfla kullanıldıklarını açıklamak bakımından yetersiz olan raporuna dayalı olarak karar verilmiştir. Bu tür eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. O halde; öncelikle çekişmeli 6, 268 ve 303 parsel sayılı taşınmazların tespitlerine esas alınan tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte yerel tapu birimi ve/veya Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığı’ndan eksiksiz olarak, çekişmeli taşınmazlara komşu olan tüm taşınmazların kadastro tutanak örnekleri ve varsa dayanağı belgeler yerel tapu biriminden getirtilmeli, çekişmeli taşınmazların sınırlarında tescilli mera parselleri olduğu ve kadastro tespitlerinin 1951 yılında yapıldığı gözetilerek aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden 1951 yılından öncesini ve taşınmazları bilebilecek, olabildiğince yaşlı üçer kişilik iki ayrı mahalli bilirkişi listesi kolluk vasıtası ile temin edilmeli, ayrıca hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında sağ olan tespit bilirkişilerini dinletmek isteyip istemedikleri taraflardan sorularak talep etmeleri halinde, sağ olan tespit bilirkişileri, mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları, uzman fen bilirkişisi ve üç kişilik ziraat mühendisi unvanına sahip tecrübeli ziraatçı bilirkişi kurulu ile taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kayıtları ait oldukları taşınmaz bakımından mahalli bilirkişi yardımı ve uzman fen bilirkişi eliyle yerine uygulanmalı, uygulama yapılırken haritası bulunan kayıtlarının kapsamlarının öncelikle haritasına göre belirleneceği gözetilmeli, haritası bulunmayan kayıtlardaki sınırların tespiti bakımından mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına başvurulmalı, kayıtlarda tarif edilen ve zeminde gösterilen sınır yerleri uzman fen bilirkişisine düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, uygulamaya ilişkin mahalli bilirkişi ve tanık sözleri, çekişmeli taşınmazlara dıştan komşu taşınmazların tespit tutanağı içeriği ve varsa dayanakları kayıtlarla denetlenmeli, böylelikle fen bilirkişisine kayıt uygulamasını gösterir, keşfi takibe ve denetime uygun rapor tanzim ettirilmeli, tapu kayıt kapsamı dışında kalan taşınmazlar bakımından zilyetlik araştırması yapılmalı, bu kapsamda; tespit tarihinden geriye doğru çekişmeli taşınmazların öncesi, meradan elde edilip edilmedikleri, zilyetliğin öncesinde kimde olduğu, başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi, kimden kime intikal ettiği, meraya komşu olanların meradan ne şekilde ayrıldıkları hususlarında mahalli bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı olaylara dayalı bilgiler alınmalı, beyanların çelişmesi halinde yüzleştirme yapılarak, tespite aykırı sonuçlara ulaşılması halinde sağ olan tespit bilirkişileri dinlenilerek çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulundan her bir taşınmazın ne kadar süredir hangi vasıfla kullanıldıkları, eğimleri, üzerilerindeki bitki örtüleri, kadim tarım alanı ya da mera olup olmadıklarını, sınırında mera parseli olan çekişmeli taşınmazların meradan ne şekilde ayrıldıkları hususlarını detaylı irdeleyen, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve çekişmeli taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını içeren gerekçeli ve denetime uygun rapor alınmalı, zilyetlikle kazanıma ilişkin tüm unsurların gerçekleşip gerçekleşmediği irdelenip tereddütsüz belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece böylesine bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi