5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2015/5379 Esas 2018/2380 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5379
Karar No: 2018/2380

5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2015/5379 Esas 2018/2380 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, sanık hakkında 5607 sayılı Kanuna muhalefetten dolayı hüküm vermiş ve bu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep etmiştir. Ancak, yeterli gerekçeler olmaması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Ayrıca, suçta ele geçen eşyanın müsadere edilmesi gerektiği ancak tasfiyesine de hükmedildiği sonucuna varılmıştır. TCK.nun 53. maddesinin 2 ve 3. fıkralarına uygun olarak sanık hakkında hüküm oluşturulması gerektiği belirtilmiş ve suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun'un 16/A maddesi de hatırlatılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5607 sayılı Kauna muhalefet suçu
- CMK.nun 231. maddesi (hükmün açıklanmasının geri bırakılması)
- TCK.nun 53. maddesi
- TCK.nun 54. maddesi (müsaderesi)
- 5607 sayılı Yasanın 16/A maddesi (tasfiyesi)

7. Ceza Dairesi 2015/5379 E. , 2018/2380 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere, tasfiye, iade

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Sabıka kaydında yer alan ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olduğu cihetle, CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar yönünden engel hali bulunmayan, talimat mahkemesinde alınan savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep eden ve talimat ekinde KEMT varakası bulunmadığından kamu zararından haberdar olmayan sanığa, davaya konu eşyanın ithalinde öngörülen ... vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplamı olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanununun 231/9. madde ve fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken; talimatla savunması alınan sanığın olumsuz kişiliğe sahip olduğuna ilişkin mevcut bir delil ve tutanaklara yansıyan bir husus da bulunmadığı halde "Sanık hakkında daha önce ... 2. ASCM"nin 2010/15 E, 2012/298 K sayılı ilamı ile açıklanması geri bırakılan mahkumiyet karar verilmiş olduğundan..." şeklindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçeler ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2- TCK.nun 53. maddesinin 2 ve 3. fıkralarındaki koşullara uygun olarak, sanık hakkında anılan yasa maddesinin 1. fıkrasının (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerinin uygulanması açısından, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerekmesi,
3- Suçta ele geçen eşyanın TCK.nun 54. maddesi gereğince müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında 5607 sayılı Yasanın 16/A maddesi gereğince tasfiyesine de hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.03.2018 günü oybirliği ile karar verildi.