12. Ceza Dairesi Esas No: 2017/11245 Karar No: 2019/7386 Karar Tarihi: 18.06.2019
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/11245 Esas 2019/7386 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın taksirle yaralama suçu işlediği iddiasıyla açılan davanın sonucunda asli kusurlu olduğu tespit edilen sanık, karşı araca arkadan çarpması sonucu 3 kişinin yaralanmasına sebep olmuştur. Mahkeme, cezanın belirlenmesi konusunda TCK'nın 61/1 ve 22/4 maddelerini esas almış ve sanığın kusurunun ağırlığı, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi, yer ve zamanını dikkate alarak hakkaniyete uygun bir karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak mahkemece, alt sınırdan çok fazla uzaklaşılarak sanığın ceza tayininde yanılgıya düşüldüğü ve hükümde hesap hatası yapıldığı tespit edilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kararda kullanılan kanun maddeleri şöyledir: TCK'nın 89/4, 62/1, 50/1-2-4, 52/4, 53/6, 61/1 ve 22/4 maddeleri.
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dosya içeriğine göre olay günü saat 15.30 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki araç ile önünde seyretmekte olan katılan ..."a ait araca arkadan çarparak katılan ... ve aracında yolcu olarak bulunan katılan ... Kılınçaslan"ın yaralanması şeklinde meydana gelen ve katılanların hayati tehlikeye geçirecek, basit tıbbi müdahaleyle iyileşemeyecek ve kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanması ile sonuçlanan olayda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekmekte olup, dava konusu olayda sanık asli kusurlu olmakla birlikte yaralanan kişi sayısı, yaralanmaların niteliği, maddede öngörülen cezanın alt sınırı nazara alınmak suretiyle, cezada orantılılık ilkesi ile adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, alt sınırdan çok fazla uzaklaşılarak teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini, Kabule göre de; Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 89/4. maddesi uyarınca hükmolunan 2 yıl hapis cezasından TCK"nın 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldıktan sonra bulunan 1 yıl 8 ay hapis cezasının günlüğü 20 TL"den adli para cezasına çevrilmesi sırasında sonuç cezanın 12.100 TL yerine hesap hatası yapılarak 12.000 TL olarak belirmesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 18.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.