1. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1635 Karar No: 2018/15240 Karar Tarihi: 05.12.2018
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/1635 Esas 2018/15240 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2016/1635 E. , 2018/15240 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL TESCİL
Taraflar arasında görülen davada; Hasımsız olarak açılan davada davacı ..., 957 ada, 9 parsel sayılı taşınmazın paydaşları olan ... ile ...’in bulunamaması nedeni ile Üsküdar 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 25/09/2001 tarih ve 2001/24 Esas ve 2001/860 sayılı kararı ile 3561 sayılı Kanun gereğince ... Defterdarının kayyım tayin edildiğini, taşınmazın on yıllık kayyımla idare süresinin dolduğunu ileri sürüp T.M.K.’nın 588. maddesi uyarınca davalının gaipliğine ve taşınmazın ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tapu iptali-tescil isteği yönünden dava tefrik edilmiş; eldeki gaiplik isteği bakımından ise, çekişmesiz yargı işi olduğu ve sulh hukuk mahkemesinin görevli bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, bu karar Dairece ‘’... TMK"nın 588. maddesinden kaynaklanan davaların taşınmazın aynına (mal varlığına) yönelik olduğu gözetildiğinde, olayda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK) 382. ve 383. maddelerinin uygulama yeri bulunmadığı, bu hali ile HMK"nın 2. maddesi kapsamında kaldığı ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu tartışmasızdır. Hal böyle olunca, işin esasının değerlendirilmesi gerekirken, tefrik ve görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. ‘’ gerekçesi ile bozulmuş, aşamada müdahiller...ile ... kızı...mirasçıları olduklarını ileri süren mirasçılar, paydaşların gaip olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlar, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ...in sağ olduğu, ... kızı ...’nin ise mirasçılarının bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiş olup bu tür davalarda husumetin kayyıma yöneltilmesi gerektiği, davanın hasımsız olarak açılamayacağı ve bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilemeyeceği gibi, hakkında hüküm kurulmasına da olanak bulunmadığı dikkate alındığında mahkemece davanın reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğru olduğuna göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 05.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.