21. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/11457 Karar No: 2015/2107 Karar Tarihi: 10.02.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/11457 Esas 2015/2107 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2014/11457 E. , 2015/2107 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 22.11.2006 – 23.10.2007 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 1065986 sicil numaralı davalı işyerinin 05.09.2006 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamına alındığı, bu işyerinden davacı adına 23.10.2007 - 30.08.2009 tarihleri arasında çalışmaların bildirildiği, bildirilen dönemler yönünden imzalı ücret bordrolarının olduğu görülmüştür. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Somut olayda, imzalı ücret bordrolarının varlığına rağmen imzalı ücret bordrolarına göre eksik bildirilen aylara ait çalışmaların da tamamlandığı anlaşılmıştır. Gerçekten, davacının, işyerindeki bir kısım çalışmaları aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. İmzalı bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde otuz günün altında geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise, eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Davalı işveren tarafından ibraz edilen ücret bordrolarına göre, 2007 yılı Ekim ayında davacının çalışmaları eksik bildirildiği halde Mahkemece bu bordrolardaki imzaların davacının eli ürünü olup olmadığı sorulmadan ve gerekirse imza incelemesi yaptırılmadan bu dönemler yönünden 30 güne tamamlayacak şekilde çalışmaya hükmedilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş; imzalı ücret bordrosu olan Ekim 2007 döneminde imzalı ücret bordrosundaki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığını davacıya sormak, davacının imza inkârı halinde bu bordrodaki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığına dair imza incelemesi yaptırmak, imzanın davacının eli ürünü olması halinde bordroda yer alan süre kadar aksi halde şimdiki gibi karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.