Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/2949 Esas 2016/5878 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2949
Karar No: 2016/5878
Karar Tarihi: 27.09.2016

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/2949 Esas 2016/5878 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mağdur, şüpheliler tarafından senet vermek mecburiyetinde bırakılarak yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve tehdit suçlarına maruz kalmıştır. Soruşturma sonucunda şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Ancak itiraz sonrası, müşteki tarafından sunulan tanıklar ve belgeler incelenmeden ve eksik soruşturma yapılmadan karar verildiği gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kanun yararına bozma istemiyle başvurmuştur. CMK'nın 160. maddesine göre savcının hemen gerçeği araştırmaya başlaması, adil bir yargılama yapılabilmesi için şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına alması gerekmektedir. Bu nedenle, sulh ceza hakimliği kararı CMK'nın 309. maddesi gereğince bozulmuştur. Kanun maddeleri: CMK 160, CMK 309.
6. Ceza Dairesi         2016/2949 E.  ,  2016/5878 K.

    "İçtihat Metni"

    Mağdurun bir senedi vermeye mecbur edilmesi suretiyle yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve tehdit suçlarından şüpheliler ..., haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda,...Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 09/02/2015 tarihli ve 2012/94673 soruşturma, 2015/6524 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin ... Sulh Ceza Hakimliğinin 16/04/2015 tarihli ve 2015/1035 değişik iş sayılı kararına karşı ... Bakanlığının 21/12/2015 gün ve 2015-26771/84668 sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/01/2016 gün ve KYB/2015/426036 sayılı ihbar yazısı ile infaz dosyası 18/02/2016 tarihinde Dairemize gönderilmekle incelendi:

    Anılan Yazıda;

    (5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre müşteki vekilince 24/11/2014 tarihli dosyaya ibraz edilen dilekçede belirtilen tanıklar ile... isimli kişi dinlenilmeden, şüpheli ..."ın ifadesi kapsamında müşteki tarafa verdiği yazılı ve imzalı belgeler ile diğer şüphelilerce bu kişiye gönderilen iletiler incelettirilmeksizin, müşteki tarafın iddiaları doğrultusunda atölyecilik işini iyi bilen bilirkişi/bilirkişilerin katılımı ile yeni bir bilirkişi raporu aldırılmadan şüpheliler haklarında eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş olduğundan bahisle 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması) Dairemizden istenilmiştir.

    TÜ R K M İ L L E T İ A D I N A

    Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden kabulü ile,... Sulh Ceza Hakimliğinin 16/04/2015 tarih, 2015/1035 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, yerel Mahkemece kanun yararına bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere dosyanın mahalline gönderilmesine, 27/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.