Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/8963 Esas 2012/27972 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8963
Karar No: 2012/27972

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/8963 Esas 2012/27972 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/8963 E.  ,  2012/27972 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Konya 2. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 01/02/2012
    NUMARASI : 2009/746-2012/78

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi  tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    6100 sayılı HMK"nın 294. maddesi gereğince mahkeme, hazır olan tarafların iddia ve savunmalarını dinledikten sonra yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Kararın tefhimi en az, aynı yasanın 297. maddesinde belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. HMK"nın 297. maddesi gereğince de istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.  HMK.nun 298.maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren kısa karar ile daha sonra yazılan gerekçeli kararın birbirine uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması, yargılamanın aleniyeti ve kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141.maddesi ile HMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
    Somut olayda,  borçlu borca ve imzaya itiraz ile birlikte takip dayanağı bononun keşide tarihinde tahrifat yapıldığı şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuş, alacaklı da talebin reddi ile %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece kısa kararın verildiği duruşma tutanağında, para cezasına karar verilmediği halde, gerekçeli kararda “davacının takibe konu asıl alacağın % 10"u olan 35.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına”  karar verilmiş, böylece kısa karar ile gerekçeli karar arasında aykırılık meydana getirilmiştir. 10/04/1992 tarih ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre HUMK.nun 382, 388, 389 ve 428. maddeleri hükmü gereğince kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedeni olup, bu durumda mahkemece, anılan İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği gibi, bozmadan önce verilen kararla bağlı olmaksızın ancak aradaki çelişkiyi giderecek şekilde yeniden karar verilebilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,  ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,  25/09/2012  gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.