Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/66 Esas 2018/419 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/66
Karar No: 2018/419
Karar Tarihi: 22.02.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/66 Esas 2018/419 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi. Hüküm temyiz edildi. Yargılama sürecindeki usuli işlemler kanuna uygun yapıldı ve hükme esas alınan tüm deliller hukuka uygun olarak elde edildi. Sanığın savunması dikkate alındı ve vicdani kanı kesin ve çelişmeyen verilere dayandırıldı. Mahkeme, sanık müdafiinin dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri yerinde görmediği için temyiz davasını esastan reddetti ve hükmü ONADI.
Kanun maddeleri:
- TCK’nın 314/2
- 3713 sayılı Kanunun 5
- TCK’nın 62
- TCK’nın 53
- TCK’nın 58/9. maddeleri

16. Ceza Dairesi 2018/66 E. , 2018/419 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına
ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
UYAP"ta yapılan kontrolde temyiz dilekçesinin havale tarihinin 08.05.2017 olduğu ve temyizin süresinde olduğu gözetilerek, temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 22.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.