16. Hukuk Dairesi 2017/4051 E. , 2018/5637 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR :
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucu .. Köyü çalışma alanında bulunan 296 ada 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 34, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38 ve 40 parsel sayılı taşınmazlar beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldıkları, 296 ada 19 ve 21 parselin davacı ...’ın, diğer taşınmazların ise davalıların kullanımında olduğu şerhi yazılarak tarla vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak ve çekişmeli taşınmazlarda lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın hak düşürücü süre geçtiğinden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
I- Çekişmeli 296 ada 19 ve 21 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları bakımından yapılan incelemede; davacı ..., çekişmeli taşınmazlarda lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmış olup çekişmeli taşınmazların kullanım kadastrosu tutanakları ile tapu kayıtlarından çekişmeli taşınmazlarda davacı lehine kullanıcı şerhi verildiği ve tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Çekişmeli taşınmazlarda davacı lehine kullanıcı şerhi verilip tapuya tescil edildiğine göre davacının bu taşınmazlara yönelik olarak dava açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Mahkemece, bu parseller hakkındaki davanın, hukuki yararı bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle ret kararı verilmiş olması isabetsiz ise de; ret kararı sonucu itibariyle yerinde olduğundan hükmün, gerekçesi belirtilen şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Çekişmeli 296 ada 13, 14, 15, 16, 17, 18, 20, 22, 23, 34, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38 ve 40 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmazların geldisi olan 461 ve 488 parsel sayılı taşınmazların, Alanya Kadastro Mahkemesi"nin 1982/107 Esas, 1988/18 Karar sayılı ilamı ile orman vasfı ile Hazine adına tescillerine karar verildiği, kararının 12.11.1990 tarihinde kesinleştiği, kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki şerhe karşı dava açılamayacağı ve hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Çekişmeli taşınmazlar, 1993 yılında kesinleşen Alanya Kadastro Mahkemesi"nin 1982/107 Esas, 1988/18 Karar sayılı ilamı doğrultusunda orman vasfı ile Hazine adına tescil edildikten sonra 05.05.2010 tarihinde yapılan kullanım kadastrosu sonucu 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılmış ve davalı gerçek şahıslar lehine kullanıcı şerhi verilerek tapuya tescil edilmişlerdir. Davacı ...; 2013 yılında, çekişmeli taşınmazlarda kullanıcı olduğu iddiası ile dava açmış olup davacının 1993 yılından önceki nedenlere dayanan bir davası söz konusu değildir. Davacı 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosuna karşı lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açtığına göre davanın esasına girilerek taraf delillerinin toplanması, ondan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 10.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.