11. Ceza Dairesi 2019/533 E. , 2021/1504 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 Esas, 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarında korunan hukuki yararın kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği ve 5237 sayılı TCK"nin 43. maddesi uyarınca, "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün olduğu da gözetilerek; açıklanan ilkeler doğrultusunda; sanık hakkında Alanya 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/191 Esas, 2016/151 Karar sayılı ilamı ile 23.12.2008 tarihli sahte araç muayenesi eyleminden dolayı 5237 sayılı TCK"nun 204/1. maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezasına hükmedildiği, iddianamesinin 30.03.2015 tarihli olduğunun ve dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/234846 sırasında temyiz incelemesi beklediğinin anlaşılması; yine sanığın Manavgat 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/283 Esas, 2012/475 Karar sayılı ilamı ile 02.01.2009 tarihli sahte araç muayenesi eyleminden dolayı TCK"nun 204/1 maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırıldığının, iddianamesinin 29.06.2011 tarihli olduğunun ve mahkemece sanığın temyiz isteminin reddine karar verilerek, Yargıtay 11.Ceza Dairesinin 23.05.2013 tarih ve 2013/8336 Esas, 2013/8485 Karar sayılı ilamı ile mahkemenin redde ilişkin ek kararının onandığının anlaşılması, incelenen dosya ile belirtilen iki dosya arasında hukuki kesinti bulunmayıp; eylemlerinin aynı suç işleme kararına bağlı olarak zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığının değerlendirilebilmesi için dosyaların aslı ya da onaylı örneklerinin getirtilip incelendikten sonra, sonradan sübutu kabul edilen eylemleri nedeniyle zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanarak tayin olacak cezadan kesinleşmiş önceki cezaların Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.03.2016 tarihli 2014/487 E ve 2016/128 K sayılı ilamında belirlediği ilkeler uyarınca mahsup edilmesi gerekeceği de dikkate alınarak, kesinleşen ve yargılaması devam eden dosyaların incelenip yargılaması devam eden dava dosyasının mümkünse bu dava ile birleştirilmesi, diğer davalar yönünden de bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya içerisine alınmasından sonra tüm dosyalar birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 16.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.