Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2593
Karar No: 2016/4878

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/2593 Esas 2016/4878 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2016/2593 E.  ,  2016/4878 K.

    "İçtihat Metni"


    İtirazla İlgili Mahkeme Kararı :.1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 06.09.2013 tarihli 2013/62 esas ve 2013/171 karar sayılı kararı
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

    İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER
    1- Sanık ..."in 03.01.2003 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle.... 1. Asliye Ceza Mahkemesince 26.02.2010 tarihinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı 05.03.2010 tarihinde kesinleşmiş, sanık tarafından denetim süresi içinde 28.05.2012 tarihinde işlediği ikinci suç nedeniyle.... Ağır Ceza Mahkemesince 15.11.2012 tarihinde verilip, 21.01.2013 tarihinde kesinleşen mahkûmiyet hükmünden sonra ihbarda bulunulması üzerine, mahkemece duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak, sanık hakkında 06.09.2013 tarihinde mahkûmiyet hükmünün verildiği, .
    2- Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “suç tarihi 03.01.2003 olan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun, 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca asli dava zamanaşımı süresinin 5 yıl, uzamış dava zamanaşımı süresinin 7 yıl 6 ay olduğu, 26.02.2010 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 05.03.2010 tarihinde kesinleşmesi ile 5 yıllık denetim süresinin başladığı ve CMK"nın 231/8. maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin durduğu, ancak hükümlünün denetim süresi içinde 28.05.2012 tarihinde kasıtlı bir suç işlemesi ve bu suçunda kesinleşmiş olması, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesi ile duran zamanaşımı süresinin, ikinci suçun işlenmesi ile yeniden işlemeye başlayacağı, dava zamanaşımı sürelerinin durma ve işlemeye başladığı süreler de dikkate alındığında, sanık hakkında 06.09.2013 tarihinde kurulan mahkûmiyet hükmünün tarihi itibari ile zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir” denilerek,.... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.09.2013 tarihli, 2013/62 esas ve 2013/171 karar sayılı kararının bozulmasının istendiği,
    3- Dairemizce 23.05.2016 tarihinde 2016/766 esas ve 2016/3022 karar sayı ile sanık ..."in 03.01.2003 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle.... 1. Asliye Ceza Mahkemesince 26.02.2010 tarihinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı 05.03.2010 tarihinde kesinleşmiş, sanık tarafından 28.05.2012 tarihinde (denetim süresi içinde) ikinci bir suç işlenerek,.... Ağır Ceza Mahkemesince 15.11.2012 tarihinde verilip, 21.01.2013 tarihinde kesinleşen mahkûmiyet hükmünden sonra ihbarda bulunulması üzerine, mahkemece duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak, sanık hakkında 06.09.2013 tarihinde mahkûmiyet hükmü verilmiş olup, suç tarihi olan 03.01.2003 ile mahkûmiyet hükmünün verildiği 06.09.2013 tarihleri arasında, durma ve zamanaşımının yeniden işlemeye başlama tarihleri itibariyle duran süre de eklendikten sonra, 765 sayılı TCK"nın 102/4ve 104/2. maddelerinde öngörülen zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından, kanun yararına
    bozma talebine dayanan ihbar yazısında ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden;.... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.09.2013 tarihli ve 2013/62 esas ve 2013/171 karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine karar verildiği
    4- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca Dairemizin 10.03.2014 tarihli kararına itiraz edilerek dava dosyasının Dairemize gönderildiği,
    Anlaşılmıştır.
    B) İTİRAZ NEDENLERİ :
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca “İtirazın konusunu oluşturan uyuşmazlık; Hükümlü hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi gerekirken mahkûmiyet kararı verildiğine ilişkin kanun yararına bozma isteminin kabulü halinde, Özel Dairece 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin (d) bendi gereğince mi yoksa aynı fıkranın (a) bendi gereğince mi uygulama yapılacağının belirlenmesine ilişkindir.
    5271 sayılı Kanunu’nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi gereğince bozma nedeninin hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektirmesi halinde, cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmesi halinde ise bu hafif cezaya Yargıtay Ceza Dairesince doğrudan hükmedilecektir. Bu halde yargılamanın tekrarlanması yasağı bulunduğundan, Yargıtay Ceza Dairesince hükmün bozulması ile yetinilmeyip, gereken kararın doğrudan ilgili daire tarafından verilmesi gerekmektedir.
    Bozma nedeni, netice itibariyle hükümlüye daha az bir cezanın verilmesini ya da cezanın kaldırılması gerektiriyorsa 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi gereğince yargılamanın tekrarlanması yasağı bulunduğundan, bu hafif cezaya veya cezanın kaldırılmasına doğrudan Özel Dairece karar verilmesi gerekmektedir.
    Özel Dairece, yeniden yargılama yasağı olduğu halde, daha az cezaya hükmedilmeyip ya da ceza kaldırılmayıp, hukuka aykırılığın giderilmesinin yerel mahkemeye bırakılması halinde, bu aşamada yerel mahkemenin vereceği karar yok hükmünde olacağından, hükümlü lehine sonuç doğuracak olan hukuka aykırılık da yasal olarak giderilmemiş olacaktır.
    Somut olayda, hükümlü ... hakkında, kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan açılan kamu davasında, suç tarihi ile karar tarihleri itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından, açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, mahkûmiyet kararı verilmesi nedeniyle yerel mahkeme kararı hukuka aykırıdır. Bu nedenle Özel Dairece, kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar verilmesi yerindedir. Ancak buradaki bozma nedeni, kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan verilen cezanın tamamen kaldırılmasını gerektiren bozma nedeni olduğundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi kapsamında kalıp, yeniden yargılama yasağı bulunması nedeniyle belirlenen hukuki aykırılığın, bizzat Özel Dairece uygulanması gerektiği gözetilmeden, kararın bozulmasına, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine karar verilmesi isabetli olmadığı denilerek Dairemizin, 23.05.2016 gün ve 2016/766 esas, 2016/3022 sayılı kararından, “aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın adı geçen mahkemeye iletilmesine” ibaresinin çıkartılması ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 4.fıkrasının (d) bendindeki yetkice dayanılarak Dairenizce, kanun yararına bozma doğrultusunda hükümlü ... hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen cezanın kaldırılarak sanık hakkındaki cezanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi istenmiştir.
    C) CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ
    1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308. maddesi :
    (1) Yargıtay Ceza Dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, resen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kurulu"na itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
    (2) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen fıkra) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
    (3) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderir.
    2- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un geçici 5. maddesi (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen):
    (1) Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308 inci maddesinde yapılan değişiklikler, bu Kanunun yayımı tarihinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nda bulunan ve henüz karara bağlanmamış dosyalar hakkında da uygulanır.
    D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ :
    ..."in 03.01.2003 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle.... 1. Asliye Ceza Mahkemesince 26.02.2010 tarihinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı 05.03.2010 tarihinde kesinleşmiş, sanık tarafından 28.05.2012 tarihinde (denetim süresi içinde) ikinci bir suç işlenerek,.... Ağır Ceza Mahkemesince 15.11.2012 tarihinde verilip, 21.01.2013 tarihinde kesinleşen mahkûmiyet hükmünden sonra ihbarda bulunulması üzerine, mahkemece duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak, sanık hakkında 06.09.2013 tarihinde mahkûmiyet hükmü verilmiş olup, suç tarihi olan 03.01.2003 ile mahkûmiyet hükmünün verildiği 06.09.2013 tarihleri arasında, durma ve zamanaşımının yeniden işlemeye başlama tarihleri itibariyle duran süre de eklendikten sonra, 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen zamanaşımı süresinin dolduğu, sanığa verilen cezanın kaldırılması gerektiği ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi gereğince daha az bir ceza verilmesi veya verilen cezanın kaldırılması durumunda yargılamanın tekrarlanması yasağı bulunduğundan, sanık hakkında verilen cezanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine doğrudan Dairemizce karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
    Sonuç olarak; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    E) KARAR:
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne,
    2- 1- Dairemizin 23.05.2016 tarihli 2016/766 esas ve 2016/3022 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
    3- Kanun yararına bozma isteği yerinde olduğundan;.... 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 06.09.2013 tarihli 2013/62 esas ve 2013/171 karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA; “Suçun işlendiği 03.01.2003 tarihinden, incelemeye konu hükmün verildiği 06.09.2013 tarihine kadar 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında VERİLEN CEZANIN KALDIRILMASINA, 5271 sayılı CMK"nın 223. Maddesinin 8. fıkrası gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine,
    26.09.2016 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi