12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/10175 Karar No: 2012/27900
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/10175 Esas 2012/27900 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/10175 E. , 2012/27900 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Manavgat İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 17/11/2011 NUMARASI : 2011/309-2011/442
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun, dayanak senetlerin alacaklıya ödendiğini belirterek takibin durdurulması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, İİK.nun 33. maddesi gereğince borçlu tarafından sunulan ödeme belgesi altındaki imzanın alacaklı tarafından inkar edildiği ve bu madde kapsamında imza incelemesi yapılması da mümkün olmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK.nun 169/a-1.maddesinde; "İcra hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder" hükmü yer almaktadır. Yine aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise; "Borçlunun ibraz ettiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkar edilirse, icra mahkemesi hakimi, 68/a maddesindeki usule göre yapacağı inceleme neticesinde imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirdiği takdirde borçlunun itirazının kabulüne karar verir...” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, borçlunun, ödeme itirazını, 25/12/2010 tarihli ibraname başlıklı belgeye dayandırdığı, alacaklının ise ibranamedeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiği görülmektedir. İbraname tarihi dikkate alındığında, borçlunun itirazının, borcun takipten önce ödendiğine yönelik itiraz olarak değerlendirilmesi gerekir. Başvuru bu hali ile, İİK. nun 169.maddesi kapsamında itfa nedenine dayalı borca itiraz olup, itirazın aynı kanunun 169/a maddesine göre incelenmesi gerekir. Bu durumda, mahkemece, borçlunun ibraz ettiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkar edildiğinden, İİK.nun 169/a-3 maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 68/a maddesindeki usule göre imza incelemesi yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve olaya uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Öte yandan HMK.nun 297.maddesinin (1).fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.