Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/123
Karar No: 2018/5017
Karar Tarihi: 14.05.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/123 Esas 2018/5017 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/123 E.  ,  2018/5017 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın maddi tazminat yönünden feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar ve davalı ... Bakanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, 11.08.2008 tarihinde, davalıların işleten, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu ambulansın müvekkillerin eş/babaları yaya Maruf Bor"a çarparak vefatına sebep olduğunu belirterek, eş ... için 20.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi, çocuklar ... ve ... için 1.000,00"er TL maddi ve 5.000,00"er TL manevi, diğer çocuklar ..., ... ve ... için 5.000,00"er TL manevi tazminatın (manevi tazminattan ... şirketinin sorumlu olmadığı belirtilerek) kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsilini talep etmiş, 12.01.2016 tarihli duruşmada maddi tazminat yönünden davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
    Davalılar Sağlık Bakanlığı ve ... şirketi vekilleri davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, maddi tazminat yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat yönünden kısmen kabulü ile, eş ... için 3.000,00 TL, davacı çocuklar ...,
    ...,..., ... ve... için ayrı ayrı 1.000,00"er TL olmak üzere toplam 8.000,00 TL"nin olay tarihi olan 11.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Sağlık Bakanlığı ve ..."ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat davasının ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı ... Bakanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    10.04.1992 Gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, hakimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olmasını öngörmektedir. Kısa kararda hükmedilmeyen bir yükümlülüğün gerekçeli kararda hüküm altına alınmış olmasının çelişki teşkil etmediğini söylemek mümkün değildir. Yargı erkinin görev ve yetkisi, ... ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak, keza İBK"nın bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir. Tefhim edilen hüküm başka, gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır. Öyle ki İBK ile bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde başka bir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir.
    Diğer taraftan 1086 sayılı HUMK"nun 381-389. maddelerinde (6100 sayılı HMK"nın 294-297. maddeleri), hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK"nın 297/II maddesi); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
    ..."ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
    Somut uyuşmazlıkta; mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı 12.01.2016 tarihli kısa kararda, “Davacıların davasının manevi tazminat yönünden kısmen kabulü ile; davacı eş ... için 3.000,00 TL, davacı çocuk ... için 1.000.00 TL, davacı çocuk ... için 1.000.00 TL olmak üzere toplam 5.000.00 TL"nin olay tarihi olan 11.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Sağlık Bakanlığı ve ..."ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, sair hususların gerekçeli kararda değerlendirilmesine” şeklinde karar verildiği halde; gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, “ Davacıların davasının manevi tazminat yönünden kısmen kabulü ile; davacı eş ... için 3.000,00 TL, davacı çocuk ... için 1.000,00 TL, davacı çocuk ... için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL"nin olay tarihi olan 11.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Sağlık Bakanlığı ve ..."ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacılar ..., ..., ... ve davasının manevi tazminat yönünden kısmen kabulü ile; davacı ... için 1.000,00 TL, davacı ... için 1.000,00 TL, davacı ... için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL"nin olay tarihi olan 11.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Sağlık Bakanlığı ve ..."ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verildiği görülmektedir. Böylelikle, kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki yaratılmıştır.
    Bu durum Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 294/3. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar Sayılı ... İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre; davacılar ve davalı ... Bakanlığı vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re"sen BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar ve davalı ... Bakanlığı vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 14.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi