6. Ceza Dairesi 2015/2117 E. , 2016/5862 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet, Hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A) Sanık ... Ulu hakkında kasten yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık hakkında hükmolunan doğrudan para cezasının miktarı bakımından, 14/04/2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun geçici 2. maddesinin 1. fıkrası uyarınca üç bin liraya kadar olan mahkumiyet hükümlerinin kesin nitelikte olması ve temiyz kabiliyetinin de bulunmaması nedeniyle sanık ... Ulu savunmanının ve katılan vekilinin temyiz isteğinin CMUK"nın 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
Sanık hakkında özgürlüğü kısıtlama suçundan mahkemece verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı 5271 sayılı Yasanın 231. maddesinin 12. fıkrası uyarınca itiraz yasa yoluna gidilebileceğinden ve aynı Kanunun 264. maddesine göre de kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, istemin itiraz niteliğinde olduğu kabul edilerek dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
B) Sanık ... ve ... hakkında nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiği kabulde; nitelendirmede usul ve Yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanıkların, hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar TCK"nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmatan yoksun bırakılmalarına; ancak, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildiği takdirde, kendi altsoyları üzerinde TCK"nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluklarının sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının, sanık ... savunmanını temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, temyiz incelemesi yapılan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, "Sanıkların, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamalarına" cümlesinin yazılması suretiyle, tebliğnameye kısmen aykırı olarak diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C) Sanık ... hakkında yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık ... tüm dosya içeriğine ve oluşa uygun kabule göre diğer sanıklarla fikir ve eylem birlikteliği içerisinde hareket ederek katılan facebook üzerinden tanıştığı, diğer sanıklarla plan yaparak katılanı yağmalamak amacıyla ormanlık bölgeye götürdüğü ve diğer sanıklarla beraber suça doğrudan katıldığı gözetilmeden hakkında 5237 sayılı TCK"nın 37/1. maddesi yerine 39/1. maddesi ile uygulama yapılması,
Kendisini vekille temsil ettiren katılan yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Uygulamaya göre de, TCK"nın 53. maddesini 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, bu hususun yeniden değerlendirilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... Ulu savunmanını ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, 22/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.