10. Hukuk Dairesi 2017/2440 E. , 2019/6486 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye Mahkemesi : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı fer"i müdahil Kurum ile davalı vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, fer"i müdahil Kurum ile davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı, davalı işverene ait 1217218 sigorta sicil sıra no’lu işyerinde 01.01.2012 tarihinden iş akdini haklı nedenlerle feshettiği 09.11.2015 tarihine kadar kesintisiz çalıştığını, sigortalı gösterilmediği günler için sigortalılığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
II-CEVAP:
Davalı işveren vekili cevap dilekçesinde, Davacının beyanının gerçek dışı olduğunu, davalının tanıdık aracılığıyla davacıya ulaştığını ve davacıyı değil davacının eşi olan ..."yu işe aldığını, karı koca olan şahısları aynı anda işe almasının söz konusu olmadığını, dükkanda iki kişinin yapacağı iş olmadığını, beyan ederek açılan davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
H Ü K Ü M : Yukarıda anlatılan olay, delil ve gerekçeye dayanılarak;
Davacının davasının KABULÜ ile;
Davacının davalı işveren nezdinde 01/01/2012 ile 09/11/2015 tarihleri arasında asgari ücrete esas prim ile kesintisiz olarak çalıştığının TESPİTİNE,” dair hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Karara karşı davalı vekili ve feri müdahil SGK vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ise de; davalı vekilinin 22/08/2016 tarihinde süre tutum dilekçesi verdiği, süre tutum dilekçesinde istinaf sebep ve gerekçelerini belirtmediği görülmüştür.
Feri müdahil SGK vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin hükme dayanak aldığı bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, dosya içeriği ile davacı iddialarının subuta ermediğinin açık olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davalı vekilinin ve feri müdahil SGK vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b maddesinin 1. alt bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,dair karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Fer’i müdahil ve işveren vekili İstinaf mahkemesince verilen kararın eksik araştırma olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
İnceleme konusu davada, davacı, davalı işverene ait iş yerinde 01/01/2012-09/11/2015 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı sigortalı olarak çalıştığını belirterek hizmetinin tespitini istemiş, Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun"un 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, "sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez." Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re"sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işin mevsimlik olduğu anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli, bu dönemde davacı ile işveren arasındaki sözleşmenin askıda olduğu ve mevsimlik dönemlerde hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözönünde bulundurulmalı; böylelikle; çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır.
1-Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, 01.05.2012-09.11.2015 tarihleri arasına ilişkin tespit hükmü isabetli bulunmuştur.
2- 01.01.2012-01.05.2012 arası dönem yönünden yapılan araştırma ve incelemenin eksik araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmakla, bu dönem yönünden, çalışmanın geçtiği işyerinin kapsamı, faliyet alanı , vergi kaydı , işyeri açma ruhsatı hususları daha detaylı araştırılarak uyuşmazlık konusu dönem, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı ve fer"i müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.