11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/6884 Karar No: 2017/288 Karar Tarihi: 16.01.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/6884 Esas 2017/288 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkları mahkum etti. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararına göre, bu suçun hukuki konusu kamu güveni olduğu için, suçun işlenmesiyle birlikte kamu güveninin sarsılması dışında bir kişinin haksızlığa uğraması durumunda bile suçun mağdurunun kamu olduğu kabul edilir. Mahkeme kararında bu açıdan hata yapıldığı belirtilerek, hüküm bozuldu. Ayrıca, suç tarihi belirtilmediği için yasaya aykırılık olduğu, kanun maddesi uygulamasında Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı göz önüne alınması gerektiği belirtildi. Bu nedenle karar bozuldu, ceza itibariyle ise kazanılmış haklar saklı tutuldu. Kanun maddeleri ise şöyle: 765 sayılı TCK ve 5237 sayılı TCK'nun \"kamu güvenine karşı suçlar\" bölümü, 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesi, 5237 sayılı TCK'nun 204/1. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2015/6884 E. , 2017/288 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 Esas, 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nun “kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişinin haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun kamu olduğuna dair kabulün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği, ayrıca 5237 sayılı TCK"nun 43. maddesinde “değişik zamanlarda” denildiğinden, aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, somut olayda aynı anda ele geçen motorlu araç trafik tescil belgelerinin aracın muayenesi bölümündeki sahteciliğin aynı gün yapıldığının anlaşılması karşısında, sanıkların eylemlerinin bütün halinde 5237 sayılı TCK"nun 204/1. maddesinde düzenlenen tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ancak belge sayısı ve çeşitliliğinin TCK"nun 61. maddesi uyarınca temel cezanının tayininde nazara alınması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de, a) Sahte araç muayenesi yapan sanıklar yönünden 31.08.2006 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi, yasaya aykırı, b) 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.