Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/6881 Esas 2017/285 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6881
Karar No: 2017/285
Karar Tarihi: 16.01.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/6881 Esas 2017/285 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların çeki sahteliğini bilerek kullandıkları iddiasıyla açılan davada, bazı sanıkların suçlu olduğuna dair yeterli delil bulunamadığı belirtilmiştir. Ancak, yargılama aşamasında çek aslı incelenmediği için gerçeğin tespiti konusunda kuşku yaratıldığı ifade edilmiştir. Bu nedenle çek aslının incelenerek özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve dosya içine konulması gerektiği, ayrıca tanık sıfatıyla bazı kişilerin çağrılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, hapis cezası ertelenen bir sanığın hükümlü denetimi süresince kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezasının tamamen infaz kurumunda çektirilmesi gerektiği, ancak mahkeme tarafından yanlış şekilde sadece alt soyu dışındaki kişiler üzerindeki yetkileri bakımından koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanmıştır. Bu nedenle, hükümlerin bozulması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51/7 maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/1-c maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. Maddesi.

11. Ceza Dairesi 2015/6881 E. , 2017/285 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Sanıklar hakkında suça konu çeki sahteliğini bilerek kullandıkları iddiasıyla açılan kamu davasında, sanık ..."in aşamalarda değişmeyen savunmasında suça konu çeki alacağına karşılık diğer sanık ..."tan aldığını beyan etmesi, bu savunmayı doğrulayan sanık ..."ın suça konu çeki hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanık ..."den hatır çeki olarak aldığını savunması, sanık ..."nin ise sahte olduğunu bilmediği suça konu çeki diğer sanık ..."ın kandırması sonucu ciro ettiğini, ... isimli şahsın olaya ilişkin bilgisinin olduğunu savunması, çek aslının mahkemece incelenmemesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belge aslı incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulmasından sonra, sanık ..."nin savunmasında ismi geçen ..."un tanık sıfatıyla celbiyle olaya ilişkin bilgi ve görgüsünün sorulması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, sanık ..."in suça konu çeki sahteliğini bilerek alıp kullandığına ilişkin aleyhine olan delillerin nelerden ibaret olduğu belirtilip tartışılmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
2- Kabule göre de,
a) 5237 sayılı TCK"nun 51/7. maddesinde “hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin” belirtilmesi karşısında, hapis cezası ertelenen sanık ... hakkında mahkemece “...denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine...” denilerek infaz aşamasını da kısıtlayacak şekilde hüküm tesis edilmesi, yasaya aykırı,
b) 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanık ..."in alt soyu dışında kalan kişiler üzerindeki yetkileri bakımından hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; sanık ..."ın sadece alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından koşullu salıverilme tarihine, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.