23. Hukuk Dairesi 2014/6350 E. , 2015/1403 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı aleyhine ödenmeyen 32.250,00 TL aidat asıl borcunun tahsili için başlattıkları icra takibine vaki itiraz üzerine takibinin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibinin devamına ve %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı kooperatifçe düzenlenen 06.11.2009 tarihli tutanağa göre müvekkilinin davacıya borcu olmadığını savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 18.12.2012 tarih ve 5830 E., 7491 K. sayılı ilamıyla, takip konusu alacağın dayanağını oluşturan genel kurul kararları, davacı kooperatiften, temin edilmez ise ilgili Ticaret Sicil Memurluğu"ndan ve/veya anasözleşmenin 41. maddesi uyarınca... Müdürlüğü"nden istenerek, kooperatif konusunda uzman bir bilirkişi aracılığıyla genel kurul kararlarına göre davalının ödemesi gereken aidat miktarlarının tespiti ve ayrıca dosyada bulunan ve kooperatif yönetim kurulu üyelerinin imzalarını taşıyan 21.10.2008 ve 06.11.2009 tarihli belgelerin davalının aidat borcunu etkileyip etkilemeyeceği hususları üzerinde durularak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği, uyuşmazlığın çözümü noktasında denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmayan ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak, eksik araştırma ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı kooperatifin defterlerinin kesin delil niteliğinde bulunmadığı, genel kurulca alınan kararlar gereği, davalının ödemesi gereken bedelin 92.575,00TL olacağı, her ne kadar davalıya borcunun olmadığına dair yazı verildiği belirtilmişse de, yazıda davalının kendi beyanını imzaladığı, tarafların kabulü ve yapılan tespitle davalı tarafından davacı kooperatife 64.899,00 TL ödeme yapıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalının 27.676,00 TL asıl alacağa ilişkin itirazının iptaline, takip konusu alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine %40 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
18.05.2011 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 02.04.2013 olarak yazılmış olması,..."nın 304. maddesi uyarınca, tarafların başvurusu üzerine veya re"sen düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle davalı yanın dayandığı ""Tutanak"" başlıklı tarihsiz belgedeki yönetim kurulu başkan ve üyelerinin imzasının "teslim eden" ifadesiyle sınırlı olduğunun kabulünün gerekmesine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.