Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/7333
Karar No: 2019/6477
Karar Tarihi: 24.09.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/7333 Esas 2019/6477 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/7333 E.  ,  2019/6477 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi


    Dava, Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı, 2001 yılından bu yana Adana İlinin ... İlçesinde bulunan kendisine ait tarlada çiftçilik yaptığını, ilk olarak ... ili merkezinde faaliyet gösteren... Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri birliği işyerine ay çekirdeği ekip teslim ederek çalıştığını, bu hususta... Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifinden başlangıç dönemine ait 11.10.2001, 12.10.2001 ve 13.10.2001 müstahsil makbuzlarını dilekçe ekinde mahkemeye sunduklarını, müvekkilin 20 yıldır çiftçilik yaptığını, o dönem ... Karadenizbirlik Merkezi ... Tohum Satış Kooperatifine sunmuş oldukları Vakıflar Bankası tevkifat bildirimine ait makbuzdan da anlaşılacağı üzere ödemede bulunduğunu, 29.12.2014 tarihinde Adana SGK Başkanlığına başvuru yaptığını Adana SGK İl Müdürlüğünün ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne yönlendirdiğini, ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün kesintilerin ..."da yapılması nedeniyle ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne yönlendirdiğini nihayetinde ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 28.03.2016 tarih ve 18840959 sayılı cevabi yazısıyla ile tevkifat kesintilerinin tevkifat bildirim listesinde bulunmadığından talebinin reddedildiğini ve gerçekte işe başlama tarihi sabit olan 11.10.2001 tarihinden beri sigortalı olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı Kurum vekilinin vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; 2926 sayılı Kanunun 2. maddesine göre sigortalı sayıldıkları halde, Kanunun 7. maddesinde öngörülen üç aylık süre içinde kuruma kayıt ve tescilini yaptırmayan sigortalıların tescil işlemleri Kanun"un 9. maddesine göre Kurumca resen yapılmakta ve sigortalıların hak ve yükümlülükleri de kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başladığını, ancak kanunun 2. maddesine göre; "sigortalı sayıldıkları halde kuruma kayıt ve tescilleri yapılmamış ve sattıkları ürün bedellerinden 01.04.1994 tarihinden itibaren prim tevkifatı yapılan çiftçilerin tevkifatın yapıldığını gösteren belgeleri de eklemek suretiyle müvekkili kuruma yazılı talepte bulunmaları halinde tevkifat tutarlarının kurum hesaplarına intikal etmesi şartıyla tevkifat yapılan tarihi takip eden aybaşından itibaren sigortalılıkları başlatılır."" hükmünün bulunduğunu, sigortalıklıkları bu şekilde başlatılan çiftçilerin tarımsal faaliyetlerine devam ettirmeleri koşuluyla sigortalılıkları devam ettirileceğini tarımsal faaliyetin tespitinde ziraat odası kayıtları esas alınacağı ziraat odası kayıtları olmaması halinde tevkifata esas ürüne ilişkin kamu kurum ve kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının, kooperatif veya birliklerin kayıtlarının esas alınacağını ve davacının mevzuatta aranan şartları yerine getirmemiş olmasından dolayı talep ettiği tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olarak hizmet verilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca davacının 1998 yılından önceye ait tapu, oda ve birlik kaydı olmadığı için talep ettiği dönemlere ilişkin olarak kesintisiz hizmet verilmesinin mevzuat gereği mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    HÜKÜM:
    1-Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine, dair hüküm kurulmuştur.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu, dava dilekçesinin 4. maddesinde davacının işe başlangıç tarihinin 11/10/2001 olduğu ve bu tarihten itibaren sigortalı olduğunun tespitinin talep edildiğini, sigortalılığının tespitinin 11/10/2001 tarihinden bugüne kadar talep edildiğini, dava dilekçesinin net olup mahkemenin bu talebi yanlış değerlendirdiğini, müvekkilinin... Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifinden başlangıç dönemi 11.10.2001, 12.10.2001 ve 13.10.2001 tarihinde müstashil makbuzlarında Bağ-Kur prim kesintisi yapıldığını, müstashil makbuzlarından da görüleceği üzere, 11.10.2001 yılından itibaren müvekkilinin Bağ-Kur"lu olduğunu, müvekkilinin 21.11.2014 tarihli ÇKS belgesi ve ... Ziraat Odası Başkanlığına kasa makbuzu sunulduğunu, 2926 sayılı Kanunun amacı, tarımda kendi adına ve hesabına çalışanlara sosyal güvenlik kazandırmak olduğunu, 2926 sayılı Kanun hükümleri gereği sigortalılık niteliği, müvekkilin zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edilmesi ve geriye dönük hizmetlerinin tespitine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesinde davalı Kurum vekiline vekalet ücretine de hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    HÜKÜM:
    Açıklanan nedenlerle;
    1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nin 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, dair karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: Davacı vekili İstinaf Mahkemesince verilen kararın eksik araştırma olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    İnceleme konusu dosyada; davacı 2001 yılından bu yana Adana İlinin ... İlçesinde bulunan kendisine ait tarlada çiftçilik yaptığını, müvekkilinin ilk olarak ... ili merkezinde faaliyet gösteren... Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri birliği işyerine ay çekirdeği ekip teslim ederek çalıştığını, bu hususta Karadenizbirlik Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifinden başlangıç dönemine ait 11.10.2001, 12.10.2001 ve 13.10.2001 müstahsil makbuzlarını mahkemeye sunduğu, ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 28.03.2016 tarih ve 18840959 sayılı cevabi yazısıyla ile tevkifat kesintilerinin tevkifat bildirim listesinde bulunmadığından talebinin reddedildiği, gerçekte işe başlama tarihi sabit olan 11.10.2001 tarihinden beri sigortalı olduğunun tespitini talep etmiştir.
    2926 sayılı Kanunun 2. maddesinde, Kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın, 3. maddenin (b) bendinde tanımlanan tarımsal faaliyette bulunanların Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılacakları belirtilmiştir.
    Anılan Kanunun 3. maddesinin (b) bendinde "Tarımsal faaliyette bulunanlar: kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde, kamuya mahsus mahallerde ekim dikim, bakım, üretim, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veya doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünlerinin üretimini, avlanmasını, avcılar ve yetiştiriciler tarafından muhafazasını, taşınmasını sağlayanlar veya bu ürünlerden sair bir şekilde faydalanmak suretiyle kendi adına ve hesabına faaliyette bulunanlar" olarak tanımlanmış, 5. maddesinde, sigortalı olmanın zorunlu olduğu, sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği ve kaçınılamayacağı, 6. maddesinde ise, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten bir gün önce, sigortalılıklarının sona ereceği hüküm altına alınmıştır. Ayrıca aynı Kanunun 9. maddesi Kuruma re"sen tescil yükümlülüğü yüklemiştir.
    Anılan Kanunun 10.maddesine göre ise, kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin ... Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir.
    Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanunda, bildirimsiz kalan sigortalılar için 506 sayılı Kanunun 79 ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.05.2011 gün, 2011/10-230 Esas 2011/319 Karar sayılı, 29.02.2012 gün ve 2011/10-769 Esas 2012/107 karar sayılı ve 27.06.2012 gün 2012/10-292 Esas ve 2012/415 Karar kararlarında da açıkça belirtildiği üzere, davacının tarımsal faaliyetinin kesintisiz sürüp sürmediğinin tespiti için, Mahkemece;
    1-Çekişmeli dönemde davacının nerede oturduğu; Nüfus Müdürlüğü, İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı ve Muhtarlık kayıtları esas alınarak belirlenmeli,
    2-Dönem içinde Ziraat Bankası, Kooperatif veya Birlikler aracılığıyla "Tarımsal Amaçlı Kredi" kullanıp kullanmadığı araştırılmalı,
    3-Dönem içinde ürün teslimatından dolayı prim kesintisi yapılıp yapılmadığı veya sigortalılık iradesini ortaya koyacak şekilde prim ödemesinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı,
    4-25.04.2006 gün 26149 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5488 sayılı Tarım Kanunun 19. maddesi uyarınca Çiftçi Kayıt Sistemine dahil edilerek doğrudan gelir desteği alıp almadığı ve bu bağlamda davacının hangi ürünleri ekerek bunları nerelere sattığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun "Zirai kazanç, zirai faaliyet, zirai işletme, çiftçi ve mahsulün tarifi" başlıklı 52, "Zirai kazançta vergileme" başlıklı 53, ve "Vergi Tevkifatı" başlıklı 94 vd. maddeleri ile 213 Vergi Usul Kanununun " Vergi kesenlerin sorumluluğu" başlıklı 11. maddesi kapsamında zirai kazançlarından dolayı vergi ödeyip ödemedikleri araştırılmalıdır. Konu ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.12.2010 gün ve 2010/10-580-647 sayılı kararında da açıkça belirtildiği üzere " Tevkifat yapma ve kurum hesaplarına aktarma yükümü, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 94/11.maddesinde öngörülen çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller için yapılan ödemelerden gelir vergisine mahsuben tevkifat yapma yükümüne paralel olarak getirilmiştir. Bakanlar Kurulu Kararı kapsamındaki gerçek ve tüzel kişiler, tarımsal faaliyette bulunan bu kişilerden satın aldıkları ürün bedellerinden tevkifat yapmakla yükümlüdürler." Tevkifat suretiyle vergilendirilen çiftçiler yaptıkları satış ve hizmetleri dolayısıyla müstahsil makbuzu almak ve saklamak zorundadırlar.
    5-Tarımsal faaliyeti kapsamında ilaç, gübre ve sulama parası ödeyip ödemediği, varsa bunların fatura ve belgelerinin nelerden ibaret olduğu, Ziraat Odası, Kooperatif veya Birliklere üyeliği varsa bu kuruluşlara düzenli bir şekilde aidat ödeyip ödemediği araştırılmalı, tarımsal faaliyete elverişli tapulu taşınmazının bulunup bulunmadığı, tarımsal faaliyetin taşınmaz kiralanması yoluyla gerçekleştirildiğinin savunulması halinde; taşınmazların, kimden hangi yıllar için kiralandığı, kiracının; kiralama yoluyla faaliyetini yürütmeye elverişli alet ve edavatının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, traktörünün bulunduğunun ileri sürülmesi halinde, traktörün hangi tarihte satın alınıp ilgilisi adına trafiğe tescil edildiğini gösteren fatura ve trafik tescil belgesi celp edilmeli,
    6-Hayvan yetiştiriciliği bulunduğunun ileri sürüldüğü hallerde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.06.2011 gün ve 2011/10-306-365 sayılı Kararında da belirtildiği üzere 16.05.1986 tarihinde yürürlüğe giren 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu"nun 22. maddesi kapsamında hayvanlarına ilişkin menşe şehadetnamesinin bulunup bulunmadığı tespit edilerek, büyük ve küçükbaş hayvanlarına ilişkin istatistik bilgileri ve bu hayvanlara ilişkin yapılması zorunlu bulunan periyodik aşılara ilişkin bilgiler İlçe Tarım Müdürlüklerinden sorulmalı, köy muhtarı ve ihtiyar heyeti üyeleri gibi tarımsal faaliyetin varlığını yakından bilebilecek durumdaki tanıklar dinlenilerek sigortalılık olgusunun varlığı hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
    Ayrıca 2926 sayılı Kanunun 6. maddesinde belirtilen şekilde sigortalılığın sona erip ermediği araştırılmalı ve bu bağlamda çekişmeli dönemde 506 sayılı Kanun kapsamında SSK sigortalılığı ya da 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı varsa ve bu sigortalılık süresi makul süreyi aşmışsa, HGK."nun 14.02.2007 gün, 2007/21-73-71 sayılı ve 14.03.2012 gün, 2011/10-804-152 sayılı kararları göz önünde bulundurularak sigortalılığın sona erdiği olgusu da dikkate alınmalıdır.
    Eldeki davaya konu somut olayda; ön inceleme tutanağında davacının bir günlük Tarım Bağ-Kur sigortalılık başlangıcına dair bir beyanı olmadığı, dava dilekçesi ve yine davacının 27.01.2017 tarihli beyan dilekçesine göre talebi 11.10.2001 den itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespitine yönelik olduğu anlaşılmakla bu kapsamda irdeleme yapılarak, sonucuna göre karar verilmelidir.
    Yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi