Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9283 Esas 2016/15470 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9283
Karar No: 2016/15470
Karar Tarihi: 06.12.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9283 Esas 2016/15470 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/9283 E.  ,  2016/15470 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde gelen olmadığından, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili şirket hakkında icra takibine konu edilen bononun şirket yetkilisi ... tarafından lehtar ..."ya verildikten sonra ..."nın senedi tanzim eden ... imzası üzerine müvekkili şirket kaşesini basarak müvekkili şirketi borçlu hale getirdiğini, müvekkilinin bu bono nedeniyle bir borcu bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin takip konusu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin iyiniyetli 3. kişi yetkili hamil olduğunu savunarak, davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... Kaymakçı, davacı iddiasının doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ..., davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu bononun unsurlarının tamam olduğu, davacı kayıtlarında yer almadığı, davalıların işbirliği ile senette davacı şirketi haksız şekilde borçlu konuma getirdiklerinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile %20 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, yerel mahkemenin de kabulünde olduğu gibi kambiyo senedine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK"nın 4. maddesi uyarınca kambiyo senedinden kaynaklanan iş bu dava mutlak ticari dava niteliğinde olup anılan Yasanın 26.06.2012 tarih ve 6335 sayılı Yasanın 2. maddesi ile değişik 5. maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesinin görevi dahilindedir. 6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı Yasanın 2. maddesi ile değişik 5. maddesi hükmüne göre asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
    6100 sayılı HMK"nın 114. maddesinde görev dava şartları arasında sayılmış ve aynı Yasanın 115. maddesinde dava şartlarının yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetileceği hüküm altına alınmıştır.
    Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince kambiyo senedine dayalı menfi tespit davasının asliye ticaret mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek mahkemece davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 06/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.