Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/6496
Karar No: 2019/6471
Karar Tarihi: 24.09.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/6496 Esas 2019/6471 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/6496 E.  ,  2019/6471 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi


    Davacı tarafından, aksi kurum işleminin iptali ile yurtdışı borçlanması sonucu elde edilen sigortalı hizmetlerin ilgili geçmiş dönemine mal edilmek suretiyle yaşlılık aylığının yeniden hesaplanması gerektiğinin tespiti amacıyla açılan davanın yargılaması sonucu, Balıkesir 1.İş Mahkemesince istemin reddine dair verilen hükme karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kabulüne dair verilen kararın temyizen incelenmesi davalı Kurum vekilince istenilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı, aksi kurum işleminin iptali ile yurtdışı borçlanması sonucu elde edilen sigortalı hizmetlerin ilgili geçmiş dönemine mal edilmek suretiyle yaşlılık aylığının yeniden hesaplanması gerektiğinin tespitini istemiştir.
    II-CEVAP:
    SGK vekili, aleyhe hususları kabul etmeyerek, davanın reddini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesi, 3201 sayılı Yasa uyarınca yapılan yurtdışı hizmet borçlanması sonucu elde edilen sigortalı hizmetlerin, davacının borçlanma talebinde sürelerini açıkça belirmemesi ve yapılan tahakkuku öderken ihtirazi kaydının bulunmaması nedenleri ile davalı kurumun yaptığı işlemlerin yerinde olduğu gerekçesi ile davacının davasının reddine dair karar vermiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ
    İlk derece mahkemesi hükmüne karşı davacı avukatı tarafından; kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, aslen talebinin kabulü gerektiğinden bahisle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Eldeki dosyada, tahakkuk cetvelinde borçlanılan süreler açıkça belirlidir. Dairemizin yazmış olduğu müzekkereye göre sanal ortamda yapılan hesaplamada, tahakkuk cetvelinde belirtilen tarihler yaşlılık aylığı bağlanmasında dikkate alındığında fark oluştuğu ortadadır. Dolayısıyla emsal Yargıtay içtihadında belirtildiği gibi bir durumun söz konusu olmaması nedeniyle, davacının talebinin tahakkuk cetvelinde gözüken ve yurtdışında çalıştığı ve borçlandığı sürelerin nazara alınması suretiyle aylık bağlanması istemine ilişkin olduğu gözetilerek, davanın kabulü yerine emsal içtihadın yanlış yorumlanması nedeniyle yazılı şekilde reddi usul ve yasaya aykırı olup, davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, değinilen konuda belirlenen hatanın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği dikkate alınarak; HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca, belirlenen aykırılık düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiş ve ilk derece Mahkemesinin kararını kaldırarak, Davacı ..."in 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanma müracaatının kabulü sonucu tahakkuk belgesinde yazılı ve aralıklı olarak geçen 01.05.1982-09.02.2012 arasında kalan 5025 günlük sürenin yaşlılık aylığı bağlanmasında dikkate alınması gerektiğinin tespitine, davacıya fark aylıklar ile ek ödemelerin, aylıkların ödenmesi gereken tarihlerden işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine, karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    SGK vekili, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkındaki 3201 sayılı Kanunun “Amaç ve kapsam” başlığını taşıyan 1’inci maddesinde; 18 yaşını doldurmuş Türk vatandaşları ile doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin yurt dışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen sürelerin, Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri hâlinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirileceğini hüküm altına almıştır.
    3201 sayılı Yasanın, 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Yasanın 79. maddesi ile değişik “ Süre tespiti ve sigortalılığın başlangıcı” başlıklı 5. maddesi ise “Yurt dışındaki sigortalılık sürelerinin tespitinde, bunu belirten ve istek sahibinin ibraz edeceği ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere gün sayıları esas alınır, bu tespitte 1 yıl 360 gün, 1 ay 30 gün hesaplanır.
    Sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetleri olanların, borçlandıkları gün sayısı, prim ödeme gün sayıları ile ilgili hizmetlerine katılır. Sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür.
    Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülen tarihtir…” hükmünü içermekte olup; yasanın anılan açık hükmü karşısında, 3201 sayılı Yasa kapsamında yapılan yurtdışı hizmet borçlanmalarında esas alınan yurt dışındaki sigortalılık sürelerinin, yasanın 5. madde hükmü uyarınca, ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere belirlenmesi; giderek, belirlenen ve borçlanılan bu süreler üzerinden yaşlılık aylığı bağlanması gerekecektir.
    Yukarıda belirtilen açıklamalar ve benimsenen ilkeler kapsamında, davacının borçlandığı ve Kurumca yapılan tahakkuka konu olan 5025 günün, 3201 sayılı Yasanın 5. madde hükümlerine uygun şekilde mal edilmesi gereği ile uyuşmazlık konusu husus yeniden usulünce incelenip, yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi