17. Hukuk Dairesi 2015/9758 E. , 2018/5003 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 26.04.2013 tarihinde davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın, müvekkilinin eşi ..."un sürücüsü bulunduğu motosiklete çarparak vefatına sebep olduğunu, her iki tarafın kusurlu bulunduğunu, davacı müvekkilinin 3. kişi sıfatı ile dava açtığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işletilecek avans faizi ile davalı ... şirketinden tahsilini istemiş, birleşen davada mütevveffanın kızı ... için 20.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, 02.03.2015 tarihli dilekçe ile davacı ... yönünden 155.052,00 TL., ... yönünden 19.099,71 TL olarak talebini ıslah etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, davacılar murisinin tam kusurlu olduğunu, avans faizi istenilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, asıl ve birleşen davanın kabulü ile 155.052,00 TL tazminatın (poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla) dava tarihi olan 08.05.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."e verilmesine, 19.099,71 TL tazminatın (poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla) dava tarihi olan 13.09.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ... ..."e (velayeten annesi ...ı"ya) verilmesine karar verilmiş, karar davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
6098 sayılı Borçlar Yasasının,"Tazminatın belirlenmesi" üst başlıklı 51/1 maddesi ile (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 43.maddesi); Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır.
Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Yasasının 52.maddesinde (Borçlar Kanunu 44. Madde) öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir. "Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı" yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır.
Dava konusu trafik kazası, çift taraflı olup, davacı vekilince, davacılar murisinin sürücüsü bulunduğu araç ile çarpışarak kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısına karşı dava açılmıştır. Bu halde, mahkemece ... kararlarının hatalı değerlendirilmesi suretiyle, üç seçenekli olarak düzenlenen hesap bilirkişi raporundaki muris kusurunun tazminata etki etmeyeceği yönündeki görüşle yapılan hesaplamaya itibar edilerek maddi tazminata hükmedilmesi uygun bulunmamıştır.
Eldeki somut olayda; trafik kazası tespit tutanağı ile ceza yargılaması esnasında alınan kusur raporunda; motosiklet sürücüsü murisin asli, dava dışı araç sürücüsünün tali, dosyada aldırılan 13.05.2014 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda murisin % 85, davalıya sigortalı araç sürücüsünün % 15 oranında, aynı kazaya ilişkin açılan manevi tazminat davasında ise, 21.04.2014 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda murisin % 60, davalıya sigortalı araç sürücüsünün % 40 oranında kusurlu oldukları belirlenmiştir. Bilirkişi raporları arasındaki kusur durumlarına ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir.
Bu durumda mahkemece, İTÜ"den seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin, çelişkilerin giderilmesi yönünde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak ve rapor sonucuna göre davacılar murisinin kusuru oranında tazminattan indirim yapılması gereği de gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14.5.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.