Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2755
Karar No: 2020/184
Karar Tarihi: 09.01.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2755 Esas 2020/184 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/2755 E.  ,  2020/184 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19/10/2016 tarih ve 2015/1493 E- 2016/1026 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi"nce verilen 01/03/2018 tarih ve 2017/392 E- 2018/288 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 07/01/2020 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından, üretici firması Çin"de bulunan davalı şirkete ait 4 adet vincin Çin Gaolan Limanı"ndan İzmir Alsancak Limanı"na taşınması için taşıma sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmede BIMCO"nun standart sözleşmelerinden olan Heavy Lift Voyage Charter Party (Ağır yük yolculuk çarteri sözleşmesi) şartlarının geçerli olacağının kabul edildiğini, navlun ücretinin davalı tarafından ödendiğini, müvekkili şirketin asıl taşıyan olup dava dışı taşıyan Hansa Heavy Lift Gmbh firması ile yolculuk çarteri sözleşmesi imzaladığını, taşıma işinin fiilen dava dışı anılan firmanın gemisi ile gerçekleştirildiğini, yüklemenin belirlenen tarihlerden yaklaşık 12 gün geç başladığını ve taşıma nedeniyle sürestarya ücretinin oluştuğunu, müvekkilinin 239.361,11.-USD (20.000,00.- USD/ beher gün) sürestarya ücretine hak kazandığını, bunun dışında geminin varış limanına geç ulaşması nedeniyle diğer yüklerin ilgililerine 180.000,00.-USD (18.000,00.-USD / beher gün ) ve geminin mürettebatının fazladan çalışması nedeniyle 20.000,00.-USD ( 2500,00.-USD / beher gün) ödeme yükümlülüğünün doğduğunu, dava dışı taşıyan Hansa Heavy Lift Gmbh tarafından tahkim yoluyla talep edilen, 180.000,00.-USD"nin 21.10.2014 tarihinde ödediğini, bu durumun davalıya ihtarname ile bildirildiğini, davalının ödeme yapmadığını, alacağın tahsili için takibe geçildiğini, davalının ödeme emrine itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek, şimdilik 180.000,00.- USD asıl alacak ve ödeme gününden itibaren BİMCO şartlarına göre aylık %1,5 üzerinden hesaplanan 37.814,00.-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 217.814,00.-USD üzerinden itirazın iptali, takibin devamı, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın usul ve esasa ilişkin sebeplerle reddine talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, davanın taraflar arasında yapılmış olan taşıma sözleşmesi ve bu sözleşme kapsamında belirtilen BIMCO (Heavy Lift Voyage Charter Party - Ağır yük yolculuk çarteri sözleşmesi) kapsamında taşınan yükün geç yüklenmesinden dolayı açılan sürestarya bedeli tahsiline ilişkin takibe itirazın iptali davası olduğu, navlun sözleşmelerinden veya konşimentodan veya onun düzenlenmesinden doğan bütün alacakların 1 yılda zamanaşımına uğrayacağı ve bu sürenin alacağın muaccel olmasıyla başlayacağı düzenlendiği, charter sözleşmesine dayalı sürestarya ücretine ilişkin olan davacı alacağının, taşımanın sona erdiği yani sürestarya alacağının doğduğu tarih olan davacının davalıya keşide ettiği ihtarname ile 07.03.2013 tarihinde muaccel olduğu, ancak dava konusu icra takibinin 6102 sayılı TTK"nın 1246. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu tarihten sonra 14/03/2014 tarihinde başlatıldığı, bu durumda zamanaşımına uğrayan davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, davacının takipte borcun sebebini 20/03/2013 tarihli navlun sözleşmesinden kaynaklı alacak olarak gösterdiği, dava dilekçesinde ise, sürestarya (demuraj) ücreti, geminin varış limanına geç ulaşması nedeniyle diğer yüklerin ilgililerine ve gemi mürettebatına fazla çalışması nedeniyle ödeme yükümlülüğü altına girdiğini belirterek, bu 3 kalem yönünden alacak talebinde bulunduğu, itirazın iptali davalarının takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu, takip tarihi itibariyle dava dışı firmaya ödeme yapılmadığından takibe dayalı olarak açılan itirazın iptali davasında bu ödemenin rücuen tazmini isteminde bulunulamayacağı, ilk derece mahkemesince takip tarihi itibariyle kanunda öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açılan davanın zamanaşımı süresinin dolmuş olması sebebiyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b-1 maddesi gereği esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, deniz yolu ile taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ise hem davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile esasa ilişkin, hem de icra takip tarihi itibariyle henüz ödeme yapılmadığı ve davacının takip tarihi itibari ile alacaklı sıfatının bulunmadığı şeklinde usule ilşkin yeni bir değerlendirme yapılarak davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Bir davada usulden red sebepleri var ise davanın usulden reddine karar verilmekle yetinilmesi gerekir. Davanın usulden reddi, işin esasının incelenmesine engel teşkil eder. Davanın hem usulden hem de esastan reddine karar verilmesi mümkün değildir. Bu bakımdan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından usul ve esasa ilişkin gerekçelere birlikte yer verilerek istinaf başvurusunun reddi doğru olmamıştır.
    Yine, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesiyle Bölge Adliye Mahkemesince, incelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine karar verileceği hüküm altına alınmış, aynı Yasa’nın 353/1-b-2 maddesiyle ise, Bölge Adliye Mahkemesince, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verileceği düzenlenmiştir. Bu durumda, İlk Derece Mahkemesi kararının eksik ya da hatalı bulan veyahut davanın esası hakkında farklı gerekçelerle bir karar verilmesi gerektiğine hükmeden Bölge Adliye Mahkemesinin İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırıp, esas hakkında yeniden hüküm kurması gerekmektedir. Aksi hal 6100 sayılı HMK ile benimsenen istinaf sistemine aykırılık oluşturacağı gibi, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeleri arasında çelişki oluşmasına da sebebiyet verebilecektir.
    Yapılan açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, İlk Derece Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği zamanaşımından ret kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu inceleyen Bölge Adliye Mahkemesince, esasa ilişkin bu sebebin yanı sıra icra takibinin sıhhati yönünden de usule ilişkin değerlendirmeler yapılarak, açıklanan bu gerekçeler ile başvurunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesi gözönüne alındığında, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp esas hakkında yeni bir karar verilmesi gerekmektedir. Belirtilen nedenlerle, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinden farklı gerekçeye de yer verilmesine karşın kararın gerekçesi ile hüküm arasında çelişki oluşturacak şekilde başvurunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının re’sen bozulması gerekmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile, İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik İstinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının re"sen BOZULMASINA, dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi