Tehdit - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2017/1002 Esas 2020/15518 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanık ..."nın katılanlar ... ve ..."a yönelik hakaret, sanıklar ... ve ..."nın, katılanlar ... ve ..."a yönelik birden fazla kişiyle birlikte tehdit suçlarından verilen beraat kararlarına yönelik katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B-Sanık ..."ın katılan ..."a yönelik hakaret ve sair tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyize gelince,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir,
Ancak;
1-Mükerrir olan sanık hakkında, TCK"nun 106/1-2. cümlesi ve 125/2. maddesi gereğince seçimlik cezalardan tercih edilen hapis cezalarına, TCK"nın 50/2 maddesi gereğince para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
2-Sanık hakkında hakaret suçundan hüküm kurulurken, suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabul edilmesine rağmen, sehven "hakaret suçunun birden fazla kişiye karşı olması nedeniyle" şeklinde hatalı gerekçe yazılması ve sanığın hakaret içeren mesajları 21.06.2013 tarihinde saat 20.28, 20.29 ve 20.32 de gönderdiğinin anlaşılması karşısında, peşi sıra gönderilen mesajlarla, hangi gerekçeyle suçun zincirleme şeklinde işlendiğinin denetime olanak verecek şekilde açıklanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Sanık ..."ın soruşturma ve kovuşturma evresinde, katılan ... "ın kendilerine olan borcunu uzun zamandır ödemediğini, katılana telefon ederek ve mesajlar göndererek alacaklarını istemelerine rağmen katılanın borcu ödememesi üzerine iş yerine gittikleri savunması karşısında, olayın çıkış sebebi üzerinde durularak sanık hakkında, TCK"nın 29 ve 129. maddelerinde gösterilen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ..."ın ve katılanlar ... ile ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.