11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/7019 Karar No: 2017/267 Karar Tarihi: 16.01.2017
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/7019 Esas 2017/267 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, özel belgede sahtecilik suçlamasıyla sanığı mahkum etti. Ancak, Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme gözetilerek, abonelik kayıt işlemi ve elektronik kimlik bilgisinin kişinin bilgisi ve rızası dışında yapılması veya gerçeğe aykırı evrak düzenlenmesi yasaklandı. Ayrıca, sanığın haklarına koşullu salıverilme tarihine kadar sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin uygulanması gerekmektedir. Karar, yasal düzenlemeler gözetilmeden verildiği için bozuldu. Kanun maddeleri: 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63/10 ve 56/4-5 maddeleri, 5237 sayılı TCK'nun 53/1-c maddesi.
11. Ceza Dairesi 2015/7019 E. , 2017/267 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: 1- Hüküm tarihinden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması, 2- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinin zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.01.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.