11. Hukuk Dairesi 2017/2263 E. , 2018/7542 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 23/11/2016 tarih ve 2016/185 E-2016/410 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 01/03/2017 tarih ve 2017/178-2017/188 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "...+..." ibareli 9 ve 11. sınıftaki ürünleri içeren ve 2014/79975 sayılı marka tescil başvurusuna, davalı şirketin "...L+..." ibareli 3, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 17, 19, 21, 22, 27, 30. sınıf ürünleri içeren 190763; "...L" ibareli 6, 11. sınıf ürünleri içeren 2007/40403; "...L+..." ibareli 6, 11, 17. sınıf ürünleri içeren 2000/21022; "...L" ibareli 6, 11, 35. sınıf ürünleri içeren 2011/63004; "...L" ibareli 6, 11, 19. sınıf ürünleri içeren 2012/88700; "...L" ibareli 6, 11, 35. sınıf ürünleri içeren 2011/63008; "...L" ibareli 6, 11, 35. sınıf ürünleri içeren 2011/63022; "...L" ibareli 6, 11, 35. sınıf ürünleri içeren 2011/63016 sayılı markalarına dayanarak yaptığı itirazın nihai olarak YİDK"nın 2016/M-2844 sayılı kararıyla kabul olunduğunu ve başvurunun reddedildiğini, oysa kapsamlarında yer alan ürünler itibariyle başvuru konusu işaret ile redde mesnet marka arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak bıraktıkları umumi intiba itibariyle iltibasa neden olmayacağını ileri sürerek, davalı .... YİDK kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ve şirket vekilleri, markaların bıraktığı genel izlenimin aynı olduğunu, ...lerin yeterli ayırt edicilik sağlamadığını, redde mesnet markaların reddedilen ürün ve hizmetlerle aynı türden olan ürün ve hizmetleri içerdiğini, iltibas ve haksız yararlanma doğmasının kaçınılmaz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, redde mesnet markaların asıl ve ayırt edici unsurunun "...L" ibaresinden oluştuğu, davacı başvurusunun da "...+..." ibareli olduğu, "..." ibaresinin de asıl ve ayırt edici unsur bulunduğu, bilinen Türkçe karşılığının bir ad olduğu, bunun çok az insan tarafından bilinebileceği, diğer unsurların ayırt edicilikte yeterinde ön planda olmadıkları, markaların ve başvurunun "...L" ile "..." ibareleri itibariyle aynı veya benzer sescil ve görsel etkiyi bıraktıkları, bıraktıkları izlenimin bu marka ve işaretlerin birbirleriyle ilintili oldukları yönünde kanaat oluşturduğu, redde mesnet alınan markanın kapsamındaki 9 ve 11. sınıftaki ürünlerle, başvuru konusu işaretin kapsamında olup reddedilen 9 ve 11. sınıftaki ürünlerin ilişkili ve aynı türden bulunduğu, başvuru konusu işaretin, davalı markasının yeni düzenlenmiş bir versiyonu gibi algılanacağı, başvuru konusu işaretin tanınmış marka olmasının tescile olanak sağlamayacağı, redde mesnet markanın kullanılmamış olmasının itiraza mesnet gösterilmesine engel olmayacağı, davalı Kurum kararının hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı markaları ile davacının başvurusuna konu ibare arasında yalnızca "a" ve "e" harflerinde farklılık olup, bu durumun taraf markaları arasındaki benzerliği bertaraf edemeyeceğinin tabi olmasına, markaların bir bütün olarak bıraktıkları intiba dikkate alınarak yapılan incelemede de davacının marka tescil başvurusu ile davalının redde mesnet 1997/190763 ve 2000/21022 numaralı markalarının benzer bulunmalarına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 03/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.