16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3395 Karar No: 2018/392 Karar Tarihi: 20.02.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3395 Esas 2018/392 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2017/3395 E. ve 2018/392 K. sayılı kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olması suçundan mahkum olduğu belirtiliyor. Mahkeme, yargılama sürecindeki usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığını ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğini belirtiyor. Sanığın kullandığı telefon hattında FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gizliliği sağlamak için kullandığı “Bylock” adlı programın yüklü olduğu iddiasıyla ilgili delillerin yeterli olmadığı gerekçesiyle bozma nedeni yapılmamış. Sanığın eyleminin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı belirtiliyor. Kararda, 5237 sayılı TCK\"nın 314/2. maddesi, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi, TCK\"nın 53, 58/9 ve 63. maddelerinin ne anlama geldiğine dair herhangi bir açıklama yer almıyor.
16. Ceza Dairesi 2017/3395 E. , 2018/392 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 314/2. maddesi, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi, TCK"nın 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet (istinaf başvurusunun esastan reddine)
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "30.08.2016" yerine "15.07.2016" şeklinde yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, toplanan delillerin suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında; sanığın kullandığı telefon hattında FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gizliliği sağlamak için kullandığı “Bylock” adlı programın yüklü olduğu iddia edilmesine rağmen bu delilin ayrıntılı şekilde araştırılmaması, diğer delillerin suçun sübutu için yeterli olması nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamış, sanığın eyleminin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında sanığın tahliye talebinin reddine 20.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.