1. Hukuk Dairesi 2018/2665 E. , 2018/15199 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 04.12.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat Emrah Aslan geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı vekili Avukat gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan ..."ın tapu kayıtları ile malik olduğu taşınmazları ve bu taşınmazlardaki paylarını satış ve ölünceye kadar bakma akti ile oğlu davalı ..."a temlik ettiğini, devrin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakandan davalıya gelen paylara karşılık olarak 103 ada 5, 9 ve13, 104 ada 6 ve 20, 119 ada 35 , 120 ada 120 ve 123 ada 21 ve 23 numaralı kadastral parsellerin davalı ... adına tescil edildiğini, davalı ...ın da bu taşınmazlardan 103 ada 9 ve 13 , 104 ada 20 , 119 ada 35, 123 ada 21 ve 23 parsel sayılı taşınmazları yakın akrabası diğer davalı ..."na, 103 ada 5 parsel sayılı taşınmazı ise oğlu davalı ..."a devrettiğini, bu temliklerin de gerçek satışlar olmayıp muvazaalı devirler olduğunu ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalılar, iddianın doğru olmadığını, miras bırakanın felçli ve prostat kanseri olması nedeniyle yaklaşık 7-8 yıl kadar oğlu ile torunu ... tarafından bakılarak tüm ihtiyaçlarının karşılandığını, ayrıca dava konusu edilen parsellerin çoğunun miras bırakandan gelmediğini, bir kısmının şufa davası yoluyla, bir kısımının ise üçüncü kişilerden satın alınmak suretiyle edinildiğini, 103 ada 5 parsel sayılı taşınmazın Tarım ... kaydı yaptırabilmesi için davalı ..."a temlik edildiğini, bir kısım taşınmazların da haciz gelmemesi için diğer davalı ..."e devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlar, davalı ..."ın yargılama aşamasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
Davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; "..kadastro öncesinde geldisi 08.08.1980 tarih ve 10 sıra numarası olan tapunun 08.08.1989 tarih ve 11 sıra numarasında kayıtlı taşınmaz ile yine geldileri 12.3.1936 tarih ve 29, 30, 31, 32, 35 ve 34 sıra olan, tapunun 08.08.1989 tarih ve 12, 13, 14, 15, 16 ve 17 sıra numarasında kayıtlı taşınmazların kadastro tesbiti ile dava konusu parsellere revizyon görüp görmediğinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanması, iptali istenilen parsellere revizyon gördüğünün saptanması halinde ise, bu parsellerde muristen gelen payların belirlenmesi ve belirlenecek bu paylar üzerinden davacının miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, değinilen yönler gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, dava konusu 09.01.1976 tarih ve 15 sıra numarasında kayıtlı taşınmazda davalı ... ..."ın 1/3 payını muristen değil, dava dışı ... oğlu ..."den satış suretiyle edindiği, murisin ise sadece satıcı ... oğlu ..."nin vekili sıfatıyla hareket ettiği belirlenmesine karşın, bu parselin kabul kapsamına alınması da isabetli değildir." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki; hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca çekişme konusu 104 ada 6 ve 20, 103 ada 5, 9 ve 13 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ne var ki hükme esas alınan bilirkişi raporunda çekişme konusu 119 ada 35 120 ada 120 parsel sayılı taşınmazlar ile 123 ada 21 ve 23 parsel sayılı taşınmazların dayanak tapu kayıtlarından biri olan 09.01.1976 tarih ve 10 nolu tapu kaydına göre, davalı ... ..."ın 2/3 payını dava dışı ... oğlu ..."den edinmiş olmasına karşın, ... oğlu...nin 1/3 payının vekili mirasbırakan tarafından kendi 1/3 payı ile beraber davalı ... ..."a satış suretiyle devredildiği belirtilmiş mahkemece de bu parsellerin 1/3 payı kabul kapsamına alınmıştır.
Oysa, anılan parsellerin dayanak tapu kayıtlarını 09.01.1976 tarih ve 10 nolu tapu kaydı ile 18.7.1985 tarih ve 19 nolu tapu kayıtları oluşturmakta olup, 09.01.1976 tarih ve 10 nolu taşınmazın 2/3 payı ... oğlu ... adına kayıtlı iken, ..."ye vekaleten miras bırakanın temliki ile davalının pay sahibi olduğu, 18.07.1985 tarih ve 19 nolu taşınmazın ise 1/3 payı Muhammer ... adına kayıtlı iken ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 07.06.1985 gün ve 123/126 sayılı kesinleşmiş ilamı ile edinildiği, miras bırakanın anılan parsellerde pay temlik etmediği sabittir.
Hal böyle olunca, çekişme konusu 119 ada 35 120 ada 120 ile 123 ada 21 ve 23 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı bilirkişi raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.