14. Ceza Dairesi Esas No: 2016/9588 Karar No: 2017/5359 Karar Tarihi: 06.11.2017
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/9588 Esas 2017/5359 Karar Sayılı İlamı
14. Ceza Dairesi 2016/9588 E. , 2017/5359 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyet
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, 02.12.2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK"nın 103. maddesinde değişiklik yapan 6763 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelendi. Hükmedilen ceza miktarı nazara alındığında suça sürüklenen çocuk müdafiin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuk hakkında alınan sosyal inceleme raporunda, suça sürüklenen çocuğun olumsuz tutum ve davranışları algılayabilecek bir gelişim seviyesinde olduğu, herhangi bir zihinsel geriliğinin olmadığı, algılama, anlama, kavrama, düşünme, muhakeme yeteneklerinin yeterli düzeyde olduğunun belirtilmesi, yine... Adli Tıp Şube Müdürlüğünce tanzim edilen 19.10.2010 tarihli raporda “Küçükte irade, şuur ve hareket serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldırabilecek derecede akıl hastalığı ve zeka geriliği veya çocukluk dönemi psikotik semptom arazı, posttravmatik semptom arazı saptanmadığının" bildirilmesi ve TCK"nın 31/2. maddesine göre işlediği suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneği yönünden nihai değerlendirmenin mahkeme hakimine ait olup gerekçede, dosya kapsamı da nazara alınarak suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğu kanaatinin belirtilmesi karşısında, bu hususta bozma isteyen tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 103/2, 103/6, 43. maddeleri gereğince belirlenen 17 yıl hapis cezası üzerinden, aynı Kanunun 31/2. maddesi uyarınca 1/2 oranında indirim yapıldığında bulunan 8 yıl 6 ay hapis cezasının, aynı maddenin son cümlesindeki düzenleme gereği 7 yıldan fazla olamayacağı ve TCK"nın 62. maddesinin de bu ceza üzerinden tatbiki gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması neticesinde fazla ceza tayini, Kanuna aykırı, katılan mağdur vekili ile suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 31/2. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümde yer alan "...8 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına..." ibaresinden sonra gelmek üzere "...suça sürüklenen çocuğa verilen 8 yıl 6 ay hapis cezasının TCK"nın 31/2-son maddesi uyarınca 7 yıl hapis cezasına indirilmesine..." ibaresinin eklenmesi ve TCK"nın 62. maddesinin tatbikine ilişkin kısımda yer alan "...7 yıl 1 ay hapis..." ibaresinin çıkartılarak yerine "...5 yıl 10 ay hapis..." ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.