12. Ceza Dairesi 2017/12170 E. , 2019/7341 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62, 57/a, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan katılan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, katılan sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Katılan sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
05.11.2014 tarihinde, saat: 07:30 sıralarında, çift yönlü, her bir yol genişliği 5.80 cm olan ve yol kenarında 50 cm genişliğinde toprak banket bulunan düz, eğimsiz, kuru asfalt yolda meskun mahal dışında, seyreden sanık ...’in idaresindeki açık kasa komyoneti ile dört yönlü kontrolsüz kavşağa girdiğinde kamyonetinin sağ ön çamurluk kısmı ile, seyir istikametine göre sağ taraftan kavşağa giren sanık ...’in idaresindeki kapalı kasa kamyonetin sol ön yan çamurluk kısmına kavşak ortasında çarpması neticesinde kamyonların çarpma noktasından 10 ile 25 metre kadar savruldukları kazada, sanık ...’in aracında yolcu olarak bulunanlardan ...’nin hayati tehlike geçirecek ve basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde, diğer yolcu ... ile araç sürücülerinin ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandıkları olayda;her ne kadar katılan sanık ... hükümden sonra 02.04.2015 tarihli dilekçe ile davasından feragat ettiğini, sanık ... hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini belirtmiş ise de diğer iki yaralının sanık ...’e yönelik şikayetinin devam ettiği gözetildiğinde, suç vasfında bir değişiklik olmayacağından tebliğnamede sanık ...’in şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle sanığın durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanığın, şikayetten vazgeçtiğine, hükmün bozulması talebine yönelik temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Katılan sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin “50/1-a” yerine “57/a” şekilde gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
2- TCK"nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 26/02/2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK"nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlediği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde, karar tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün altıncı bendindeki “ 57/a” ibaresinin çıkarılarak yerine, “50/1-a” ibaresinin eklenmesi ve TCK"nın 50/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin hükmün dokuzuncu bendinin hükümden çıkarılması suretiyle, suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA;
2-Katılan sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesine gelince ise;
Yukarıda anlatıldığı şekilde gerçekleşen olayda; katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı, sanığın üzerine atılı taksirle yaralama suçu, TCK"nın 89. maddesinde hükme bağlanmış olup aynı maddenin 5. fıkrası gereğince, 1. fıkra kapsamı dışında bulunan bilinçli taksir hali hariç şikayete tabi olduğu, katılanın ve sanığın hükümden sonra 02.04.2015 havale tarihli dilekçeyle, davadan feragat ettiklerine dair şikayetlerinden vazgeçtiğini belirttiği anlaşılmakla; hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca bu sebeple BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; sanık hakkındaki davanın 5237 sayılı TCK"nın 73, 89/5 ve CMK"nın 223. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 17/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.