Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü: A-Sanığa yükletilen silahla kasten yaralama ve hakaret suçlarına ilişkin kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre hükümlerin temyiz edilemez olması; Nedeniyle, Yerel Mahkemece verilen temyiz isteğinin reddine ilişkin karara karşı yapılan itirazın REDDİNE, yerel mahkemenin redde ilişkin 14.04.2015 tarihli kararının ONANMASINA, B-Sanık hakkında tehdit ve silahla tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyizde; 1-Sanığın, yengesi olan katılan ..."in evine ait bahçeye girdiği, katılanın sanığa "bahçeden çık" demesi üzerine, sanığın katılana hitaben "seni vururum" diyerek, tulumbanın yanındaki bulaşık selesinden ekmek bıçağının alıp, katılanın yanına geldiği, katılanı saçlarından tutarak yere yatırıp, elindeki bıçağı katılanın boğazına dayayıp, seni öldürürüm dediğinin kabul edildiği olayda, sanığın katılana hitaben "seni vururum" dedikten hemen sonra eline aldığı bıçağı, katılanın boğazına dayaması şeklinde gerçekleşen eylemin, bütünüyle TCK"nın 106/2-a maddesinde düzenlenen silahla tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan, TCK"nın 106/2a maddesi kapsamındaki silahla tehdit ve TCK"nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması, 2-Kabule göre de; Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın ve TCK"nın 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.